Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Ademden Önce, London'un alıştığımız tarzının dışında bir kitap. Klasik hayvan betimlemeleri yeteneğini yeniden konuşurduğu Darwin’in evrim teorisinden etkilenip yazdığı kitabı. Kitabın ana karakteri olan arkadaşımız geçmişine rüyalar yoluyla bağlantı kurarak, türlerin değişimini, gelişmesini anlatır. Kitapta üç farklı tür var. Halk, Ateş İnsanları ve Ağaç İnsanları. Kitabın üç temel öğesi; evrim, kişilik bölünmesi ve de atavizm. Alışılmışın dışında farklı ve akıcı bir kitap okumak istiyorsanız bu kitabı hemen ekleyin listenize. Kitabın sonunda çevirmen Levent Cinemre oldukça dikkat çekici açıklamalar paylaşmış, yapmak istediğinin karşılığını bulduğuna eminim. Herkese iyi okumalar..
Adem’den Önce tarih öncesi çağlarda geçer. Jack London, bizi henüz Homo Sapiens düzeyinde olmayan atalarımızın zamanında dolaştırır. Rüyalar, reenkarnasyon ya da farklı psişik yetenekler gibi konular ilk başta bilimsel bir şekilde ciddiyetle romanın başkahramanı tarafından anlatılır. Özellikle Evrim Teorisi konunun temelini oluşturur. Her ne kadar psikoloji ile de ilgili olsa da asıl konu insanın evrimidir. Modern insan öncesi zamanları, doğayı, insanı, yaşamı London zihninde canlandırır. Homo Sapiens’ten önceki atalarımızın çevreye olan uyumu, yaşamın vahşiliği; dilin nasıl geliştiği ve daha bir çok zamanın bilimsel konuları romanda işlenir. Özellikle rüya ve rüyada düşme, ataların ruhu ile olan iletişim hali bilimsel bir şekilde ele alınır.
jack london'ın rüyalarında insan-maymun arası atalarından birinin hayatını yaşayan bir adamın ağzından kaleme aldığı roman. london, bu kitabı yazarken biyoloji ve antropoloji alanında ciddi araştırmalar yapmış. özellikle darwin'in insanın kökenine dair teorilerinden etkilendiğini anlamak zor değil.
romanda bir ilkelin doğumundan itibaren yaşantısını ve hayat tecrübesini anlatıyor. diğer türdeşleriyle kurduğu ilişkiler, kabileler arası mücadeleler, bir ilkelin yaşamında aile kavramının şekillenmesi gibi bir çok konuyu işliyor.
bununla birlikte jack london'ın klasik tarzının dışında olan nadir eserlerinden biridir.
Çağlar öncesi yaşama merak salarak okuduğum bir kitap. Kitap ilkel insanı her yönüyle, yaşam tarzıyla ele alıyor. Rüyalarında sürekli çağlar öncesinde varolan ilkel insanı yaşayan fakat uyandığında modern insana dönüşen Koca Dişin hikayesi. Açıkçası Jack London’un bu durumu gerçekten yaşadığına inandım kitabı okuyunca. Çünkü yaşanmış gibi betimlenmiş bir kitap, fazlasıyla gerçekçi. Irksal bellekten bahsediyor, ataların belleğinin modern insana bir şekilde taşındığını vurguluyor. İlkel insanla modern insan arasında görsel olarak belki farklılıklar vardır fakat bende arada bellek olarak çok fark olmadığını düşünüyorum. Sadece ben odaklı, kopan kıyamete rağmen dünyanın merkezi kendisi olan, birlik beraberliğin olmadığı, tufanın ortasında bile kahkahalara boğulan düşünemeyen varlıklar olduğumuzu düşünüyorum. Bu anlamda hiçbirşey değişmedi. Kıkırdama meclisleri modern insanlığımızın tam taslağı gibi..
152 syf.
10/10 puan verdi
Yine Jack London yine doğa ve hayvanlarla karışık bir hikayesi. Bu defa hayvanların gözünden bir şeyler anlatmıyor, kendisi bizzat ilkel dönemde yaşayıştan feyz alarak insanlığın geçirdiği evimden bahsediyor.
Burada söyleyebileceğim şey, yazar insanlığın ilkel döneminden bahsederken herhangi bir sansür uygulamadan vahşiliği tamamiyen kelimelere yansıtmış. Yazar, ilkellik konusuna ek olarak atavizmin dönüşümlerini okura bir hikaye biçiminde sunuyor.
Ateş Adamlar, Ağaç Adamlar ve kendi sürüsü. Daha çok darwinin teorisini andıran birçok betimlemelerin olduğu eser de maymundan insana, insandan maymuna geçiş evrelerini, ilkelden moderne, modernden ilkele geçiş evleriyle harmanlayın okurun kafasını karıştırıyor açıkçası.
Vahşilikte ve acımasızlıkta ilkelden moderne pek bir şey değiştiğini sanmıyorum, belki de yazarın üstünde durduğu ironi budur. Yazarın yazarlığının hangi döneminde yazıldığını bilmiyorum ama diğer eserlerinden baya farklı olduğunu fark ettim doğrusu.
Ademden önce insanoğlunun yaşamındaki çaresizliklerle bugünün modern dünyasında insanın gücü hakkında aslında doğa-insan çatışmasının bir farklılıklarını da okura perde arkasında sunan yazar, bence farkındalık oluşturmada baya başarılı olmuş.
yitmeseydi keşke
İnceleyecek olduğumuz eser, Vahan Totovents’in 1933 yılında “Կեանքի Հին Հռովմէական Ճանապարհի Վրայ”(Eski Roma Yolu Üzerinde Hayat)adıyla yayınladığı “anı-roman” kitabının kısaltılarak “Yitik Evin Varisleri” ismiyle 2002 yılında İstanbul’da yayınlanan nüshasıdır. Kitap Najda Demircioğlu tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
Roman, yazarın öz yaşam
Jack London’un Kızıl Veba kitabının ardından Adem’den Önce yi okumak gerçekten çok enteresan oldu. Çünkü yazar Kızıl Veba ile gelecek senaryosu kurmuş ve yaşadığı dönemden çok sonrası için bir salgın hastalık öngörüsü oluşturarak beni şaşırtmıştı. Bu kitapta da yaşadığı dönemden çok önceye , taa ilkel çağlara götürüyor bizi.
Irksal hafızaya değinerek rüyalarında tarih öncesi çağlarda yaşamış atalarının deneyimlerini gören bir karakter oluşturmuş yazar. Uyurken atalarının başından geçenleri görüyor ve uyandığında bunu etkisinden başlarda kurtulamıyor ama zamanla bu rüyaların ne olduklarını anlamlandırıyor.
Kitap insan ırkının ilkel yanlarını ortaya çıkartmış. Evet, insanoğlu zamanla iletişimi, sistemsel yaşatmayı, hayatı kolaylaştırmayı, işi, kültürü vs bulmuş, geliştirmiş ama aslında kendine kattıklarının yanında doğası gereği ilkel güdülerini, vahşiliklerini de yanında getirmiş, bunu okurken zihninizden geçiriyorsunuz. İnsan sanki ilkel güdülerini kontrol edebildikçe daha da insanlaşıyor, sanki aklın varlık sebebi bu; ilkelliğini kontrol etmek …
Değişik bir kitap, tavsiye ederim :)
İyi okumalar
Jack London bu kitabında bizim insanoğlu olarak sahip olduğumuz reflekslerin kökenine götürmektedir. Ademden önce adından da anlaşılacağı gibi bizi atalarımızın daha tam olarak konuşmaya başlamadığı fakat ufak da olsa çeşitli faktörleri kavramaya başladığı(aile, eş gibi) bi döneme götürüyor. Bu dönemde atalarımız mağaralarda yaşayan yer yer ağaçlarda da kendine yuva bulan az da olsa çeşitli aletleri kullanmaya yeni başlamış bir dönemde ufak gruplar arasında yaşayan bazı olaylarla o dönem atalarımızın hareketlerini anlamamız için bize kapı açmaktadır.
Jack London ile tanışmama vesile olan Adem’den Önce adlı bu romanda aynı zaman diliminde yaşayan üç insan türünü daha doğrusu evrim sonucunda insana dönüşecek üç türü ( ateş insanları, ağaç insanları ve halk adını verdiği mağara insanları) bunların ne yiyip ne içtiğini, nerede ne koşullarda yaşadıklarını, karınlarını nasıl doyurduklarını, toplumsal yapılarını, aralarındaki ilişkileri, kullandıkları alet ve geliştirmiş oldukları teknolojiye kadar bir çok bilgiyi bir arada ikili kişilik kavramı adı altında olan bir karakter üzerinden okuyucuya sunuyor.. Olağanüstü güzel olup ilk sayfadan itibaren seni içine çeken güzel akıcı bir kitap çok ama çok beğendim.. Kitabı bitirdikten sonra nasıl neden bu kadar geç kalmışım bu yazarı tanımakta diye hayıflanmak ve tabi ki kadına şiddetin insana evrimleşmeden öncede her türlü şekilde olduğu ve tüm kadınlarımızın milyonlarca yıldır çektiği bu fiziksel sözel şiddetin ne yazık ki devam ettiği dikkatimi çeken detaylar arasındaydı.. okunmalı okutulmalı baş ucu kitabı olmalı ve defalarca okunmalı.. 2. Kez okumayı dört gözle bekliyorum şimdiden…
Âdem’den Önce, rüyalarında tarih öncesi çağda yaşayan Kocadiş’in başından geçenleri rüyasında gören modern bir Amerikalı çocuğun öyküsünü konu almaktadır. Atalarımızdan kalma genlerimizin bizde var olduğunu ve zaman içerisinde de bunların ortaya çıktığından bahseden romanda aynı zamanda 3 tür insandan söz etmektedir: ağaçta yaşayanlar, hem ağaçta hem mağarada yaşayanlar ve ateş insanları. Tarih öncesi edebiyata ve döneme ilgi duyuyorsanız bu kitap tam size göre!
10/10 puan verdi
·
Beğendi
”… Bu nedenle , olağanüstü atacı eğilimlerine rağmen, Kızıl Göz’ün aslında insanlığın geleceğinin bir işareti olduğunu düşünüyorum. Sonuçta, erkeği kendi eşini öldüren tek hayvan insandır.
”Bugünden geriye baktığımda hayatlarımızın ve kaderlerimizin nasıl da en küçük rastlantılara bağlı olduğunu açıkça görüyorum.”
•Bugün de Jack London- Adem’den Önce’yi okuyup geldim.
Irksal bellek konusunu oldukça yoğun şekilde ele alan bir kitap. Daha önce bu tür kitapları bu kadar merak ederek okumamıştım. Macera dolu bir kitap. Ben okurken nasıl bittiğini anlamadım. Büyük Diş ile yolculuk çok güzeldi.
#büyükdiş #jacklondon #ademdenönce #ademdenonce #macera #maceraromanı #öneriler #kitapönerisi #kitapsözleri #kitapalıntıları #kitapsever #bookstagram #blogger #blog #blogyazarı #kitapkurdu #kitapaşkı #bugünneokudum #neokuyorum #canımkitaplarım #okuyunokutturun #okur #kitapseç #çekişiş #kitapçekilişi #kitapsevgisi #kitap #romanoku #kitapokumak #neokuyorum #agustostaneokudum