Deli tarla adını aynı isimli hikayeden alıyor. İçinde birbirinden faklı on altı hikaye mevcut. Eser 67.Sait Faik hikaye ödülü sahibi.Hikayelerde yer alan birçok karakterin çeşitli geçmiş travmaları var. Bazen eski bir yeşilçam filmi tadını alıyorsunuz hikayelerde.Kimi zaman gülüyorsunuz.Bazen de adieu hala hikayesinde olduğu gibi hüzünleniyorsunuz.Kahramanların hepsi yaşadığımız hayatın içinden. Sevemeyenler,sevip sevilmeyenler,anne baba hasreti çekenler,terk edilenler,hala bekleyenler,geçmişi bir kambur gibi sırtında taşıyanlar ve daha neler neler.
Adieu halada Münevver halanın bir cam kenarında,kucağında çantasıyla yıllarca Almanya’dan anne babasını kendisini almaya gelecekleri inancıyla beklemesinin hikayesi var. Cebimdeki Osman’da bir fotoğrafın yıllar sonra izi sürülen hikayesi, Kamilin deniz kızı hikayesinde “Emin ol kimse toparlayamıyor. Sadece herkes başka türlü dağıtıyor...”diyen kamilin sıradışı öyküsü ,Muazzez ve yelkovan çetesinde Muazzez’in terkettiği sevgilisinin depresyonlu halinin serüveni var. Kitaptaki ifadeyle yazar edebiyatı ruhumuza inen bir merdiven gibi kullanıyor. Belki de hikayelerin sıcaklığı her hikayenin içinde bir parça kendimizi bulmamızdan,görmemizden kaynaklanıyor.