Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Mürşid-i Kâmilim
Kitabı "mürşid-i kâmilim" olarak nitelendiriyorum. "Mürşid-i kâmil" ifadesi, tasavvuf kültürümüzde o yolu daha önceden arşınlayıp aynı yola girenlere yolun inceliklerini, tehlikelerini, adabını öğreten gönül erlerini tanımlar. Bu benzetmeyi, bahsi geçen gönül adamları sorumluluk yüklenme, rehberlik etme ve derin hayat tecrübelerine sahip olma vasıflarını taşırken merhum Topçu'nun da bu özelliklere ortak bir yanının bulunması vesilesiyle yapıyorum.
"Var olmak" benim nezdimde, hayatı her yönüyle tanımış, yaşamış ve tecrübelerini aktarma işini ilahî bir emir almışçasına ciddiyetle yapan Nurettin Topçu'nun, kalbin çorak topraklarına rahmet yüklü bulutlar misali yağmurlar yağdırdığı eseridir.
"İnanmak" onun kalbinde 'gerçek ve şahsi tanıyış'la , "sevmek"se ancak 'yaşamak'la hakiki manasını bulur.
"Günah", "Tövbe", "Affediliş" ise bizi bizden alır, yeni ufuklarla tanıştırır. Gönlümüzü, ufkumuzu enginleştirir.
"Çocuk"sa 'nüsha-i kübrâ'dır. Yani en büyük nasihat.
En son bölüm başlığı ise "Damlalar"dır. Her biri bir derya genişliğinde olan damlalar...
İlk insan, ilk peygamber Hz. Adem'in yaradılışı, cennetteki varoluşu sonrasında Havva'nın yaradılışı, yasak meyvenin yenilişi sonrasında duyulan pişmanlık, affediliş, dünyaya gönderiliş, Habil ve Kabil arasında yaşananların dile getirilişi...
Nazan Bekiroğlu'nun leziz anlatımı... Mutlaka okunması gereken bir kitap!..
Suç ve Ceza
Rus Edebiyatının büyükkk yazarı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski; Hasta bir anne ve katı,alkolik bir baba ile geçirilmiş bir çocukluk,erken yaşta kaybedilmiş bir anne,sevgisizlik yüzünden içten içe ölmesi istenen bir baba ve bu istek nedeniyle babanın ölümünden sonra yaşanan yoğun vicdan azabı. Vicdan azabına bağlı gelişen sara nöbetleri.Farklı ideolojik görüşü nedeniyle dönemin Çarından gelen idam cezası, idam mangasının önünde ölümü beklerken son anda affediliş ve sürgünde kürek cezasına mahkum olunuş. Sonrası mı? Fakirlik,sefalet. Dostoyevski'nin kendi psikolojisi ile en çok bütünleşen romanının Suç ve Ceza olduğunu düşünüyorum. Zira Raskolnikovun yaptığı bir hata nedeniyle ki; yeteri kadar nedeniniz varsa, yaptığınız şey hata sayılır mı? (!) Yaşadığı iç hesaplaşma, annesinin sonraki zamanda hastalanıp ölümü, öğrencilik hayatında çektiği fakirlik,sıkıntı hepsinin kendi yaşamından yansımalar olduğu aşikar.Ayrıca romanda silik karakter olmamakla birlikte Razumihin Raskolnikovun gölgesinde kalmış güçlü karakterlerden.Ve Sonya, ahlak ve sadakat abidesi. Çok keyifli bir okumaydi. Herkesin kitaplığında bulunması şart olan bir edebî eser.Farkli baskılardan birçok defa okudum. En çok begendigim baskısı budur. 10 üzerinden 10.
Merhaba
Nurettin Topçu, akademisyen ve fikir adamı aynı zamanda Türk İslam Felsefesinin de önemli isimlerinden biri. Her kitabı benim için ayrı feyz. Uzun zamandır okumadığımı fark edince dergilerde yazdığı eski yazılarının derlendiği "Var Olmak" kitabını aldım. İki bölümden oluşuyor kitap. "Düşünceler" ve "Duyuşlar", birinci bölüm var olmak, hareket ve düşünce üzerine. -hareket fikriyatı ile ufak bir bilgi de vereceğim-
İnanmak, affediliş, ölüm sırrı, benlik psikolojisi, cemiyet, çocuklar, namus, hakikat yolu, var olmak ince ince işlenmiş. Sosyolojik konularda fikirlerini işlerken hem bireysel hem de toplumsal ders çıkarabileceğimiz tespitlerde de bulunmuş. Bazı yazarlar için şunu söylerim;
1 kelime 1000 anlam. Tekrar okunulacak ve farklı fikriyata kapılacağınız farklı fikirler edinebileceğiniz bir kitap.
Feyizli okumalar.
Nahif kalın.
...
Sizenot: yukarda dile getirdiğim Topçu'nun Hareket fikriyatı ile şunu söylemek istiyorum: Karakoç'un "Diriliş" düşüncesini bilen, Necip Fazıl üstadın "Büyük Doğu" düşüncesini bilen, Nurettin Topçu'nun "Hareket" düşüncesini anlamakta güçlük çekmeyecektir. Demem o ki, üç üstadı aynı yolda görüyoruz. Ve elbette Zarifoğlu da bu minvalde..
Kendimenot: sayfaların altını tekrar tekrar çizdiğim, tekrar karıştıracağım bir kitabı daha bitirmenin huzurunu yaşıyorum.
"Ne garip cilve! Dostların kalbi kirlendikçe bizim kalbimiz kırılıyor. Kalbi akıl hikmetiyle anlamaya çalışmak boşunadır. Kalplerin ezeli kaderini, kalbi kırıldıkça Rabb'e yakınlaşanlar bilirler. Onlar ne diyor bak:
"Kalpler kırılmak için yaratılmıştır.""
İncelememe konu olan bu kitabın ilk bakışta ismi bana çok etkileyici gelmişti :Var olmak .Sahi var olmak nedir ? Kuşkusuz bu soruya yüzlerce farklı şekilde cevap verilebilir.Gelin bu soruya ahlak felsefesi alanında çalışmış,Cumhuriyet döneminin ünlü düşünürlerinden biri olan Nurettin Topçu ‘nun ağzından yanıtlayalım .Topçu ‘ya göre var olmak
Fikir adamı ve Sorbonne
Nurettin Topçu, Türk İslam Felsefesinin önemli isimlerinden, yazar, akademisyen ve fikir adamı.
Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamak için tezini verdiğinde bu üniversitede felsefe doktorası veren ilk Türk öğrenci olur. Birincilikle bitirir ve üniversite geleneğine göre iki ödülden birini seçmeye hak kazanır. Bir altın saat
İnsan öleceğini bile bile nasıl yaşar?
Onlarca cana kıymış cellatları,
Bir insanın ölümünden zevk alan coşkulu halkı,
Asla tanımadığınız belki kaderin dar ağacına sürüklediği biri hakkında idam kararını verecek son kişi olan hakimi,
Son saatlerini yaşayan birinin yanında o saatleri paylaşan zindancıyı,
Öleceğini ve hatta ne zaman nasıl öleceğini bilerek yaşamaya çalışan idam mahkumunu...
Konu alan kitap bazen insanın yüreğini yakıyor bazen umut veriyor. Son cümleye kadar hep bir affediliş umudu besledim içimde.
Bir insanı hadi suçluyu diyelim kazanmak varken tek bir kararla öldürmek bu kadar kolay olmamalıydı. Her insan kaderinin mahkumu mu yoksa kaderini kendi mi çiziyor hep bu noktada gidip geliyor düşüncelerim.
Aklınızın aldığı, kalbinizin dayandığı yere kadar okuyacağınız harika bir klasik!
Hiç bitmesin istedim bu eser.
Bu satırlarla yaşamak istedim.
Bu düşünce ikliminde uyanmak, sabahlamak isterdim.
Ama malesef ki bitti.
Bittiğinde hüznümü kırbaçlamak, coşkumu bastırmak zor oldu benim için.
***
Velhasıl Nurettin TOPÇU, benim olmazsa olmazlarım arasına girmiş bulunmakta.
***
Bergson düşüncesinden esinlenmiş olarak düşünce felsefesini oluşturan yazarımız 'hareket felsefesini' benimsemekte. Hareketin olduğu yerde kavranmış bilgi, iman edilmiş inanç, benimsenen düşünce zaten mevcuttur.
Ancak söylemekle, sürüyü takip etmekle bilinmez. Yaşamakla bilinir.
Gerçekte bilen yaşayandır,anlayışına hakim.
***
Affediliş, Dostluk, Hürriyet, Benlik, Var Olmak gibi başlıklar altında düşüncelerini, hislerini, inanışını ifade ettiği için ortak bir temada ifade etmek dar olacaktır. Fakat şunu söylemeliyim ki her cümlesi hazine olan bu eser insanı kendisinin deyimiyle batırdığı iğnelerle, acı ve gerçek sözleriyle adeta uyandırıyor.
***
Bu eser kesinlikle okunmalı. Birikimi dolu olan, zenginlik fışkıran bu eseri şiddetle tavsiye ederim.
Nurettin Topçu İslam tasavvufu ve felsefesiyle ilgilenen, farklı bakış açısı ve üslubuyla beni etkileyen nadide yazarlardan.
Diline, tarzına alışmam vakit aldı doğrusu. Fakat ilerledikçe hayretler içinde ve hayranlıkla okudum Var Olmak'ı.
Kimi zaman yeni ufuklar açıp aydınlanma yaşatırken daha önce hiç böyle düşünmemiş bu yönden bakmamıştım dedirtiyor.
Fakat çoğu zaman da içimde bir yerlerden tanıdık olan, aslında bana ait ama kendimin bile dile dökemediği düşünce ve duyuşları harika bir üslup ve hayran kalınası bir derinlikle yansıtıyor.
Alışılagelmiş din algısı ve yaşantısından çok farklı, belki de birçoğumuza uzak gelen bir anlayış onunkisi.
Bütün bütün gerçeklik, samimiyet, sevgi, inanç, ızdırap, ölüm, merhamet, affediliş, benlik, hürriyet,ruh,dostluk,dua,çile,gözyaşı ve rahmet pınarlarında yıkanıp aşk yolculuğuna çıkıyorsunuz. Ve sonsuzluğun kalbinde var oluyorsunuz...