"Biz balığın suya olan ihtiyacı kadar cihada ihtiyacı olan bir milletiz." Yine oldukça yaşlı bir ihtiyarın bana söylediği şu sözü unutamıyorum: "Peşaver'de oturmak günahtır."
Basmacı liderlerinin sonu 1928-29 yılları boyunca Afganistan'da gelişen olaylar, sadece Afgan halkını değil, Kuzey Afganistan'a iltica eden Türkistanlıları da yoğun biçimde etkilemiş, başta Lakay İbrahim Beg olmak üzere bazı Basmacı liderlerinin kaderlerini tayin etmiştir. Kâbil'de Nadir Şah’ı iktidara, Beççe-i Saka’yı ise
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
Kader adeta katran gibiydi ve ben de baştan ayağa ona bulanmış haldeydim. Her şey gözüme batıyordu;bir yan bakış, anlayamadığım bir ifade, annesinin kollarına koşan bir kızı görmek... Bu yüzden bazen bu keder koruyucu bir kalkanmış gibi hissettiriyordu ve eğer ondan sıyrılmaya çalışırsam, kendimi kaybedeceğimi düşünüyordum. Yine güçlü bir kadın
Yıldızlara Gülümseyen Kız
Yıldızlara Gülümseyen KızNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 0123 okunma
“Kadimî Basmacı” İbrahim Lakay Bey'in ölümü
1931 yılının Mart ayı ortalarında üstünlük Afgan hükümet birliklerine geçmişti. Savaşı daha fazla sürdüremeyeceğini anlayan İbrahim Lakay Beg, Sovyet tarafına geçme kararını verdi. Sovyet yetkilerle yapılan görüşmelerde, silahlarını teslim etmek şartıyla geçmesine izin verileceği bildirilmişti. Ailelerin daha önce gönderilmesine karar verildi. 30 Mart sabahı Amu Derya'dan geçiş başladı. Bin kadar aile (yaklaşık 5000 kişi) Sovyetlere geçebildi. Bir kısmı ise Afgan sınır muhafızlarının ateşi altında hayatlarını kaybettiler. Aileler GPU67 tarafından kontrol altına alındılar ve iç bölgelere gönderildiler. Bir hafta kadar sonra, 3 Nisan günü, İbrahim Lakay Beg ve adamları aynı yerden sınırı geçmek üzere Amu Derya kıyısına geldiler. Sovyet yönetimi ise verdiği sözü tutmak niyetinde değildi. İbrahim Lakay Beg ve adamları karşı kıyıya geçer geçmez onları tutuklamak istediler. Çıkan çatışma sonrasında on kadar adamını kaybeden İbrahim Beg, Türkistan içlerine doğru ilerledi. Yaklaşık 3 ay kadar süreyle Sovyet kuvvetleriyle çatışmayı sürdürdü. Nihayet 12 Haziran günü, Akbaş Tau bölgesinde, 4000 kişilik bir Kızıl Ordu birliği ile çatışmaya girdi. Bu savaşta 974 savaşçısını kaybetti ve kendisi de yaralandı. 23 Haziran günü Kafirnihan ırmağını geçmek isterken Sultanov yönetimindeki bir GPU grubu tarafından yakalandı ve ertesi günü Taşkent'e gönderildi. Sorgulanması ve yargılanması yaklaşık bir yıl kadar devam etti. Ölüme mahkum edilen Lakay İbrahim Beg, 31 Ağustos 1932 günü idam edildi. Bu inatçı liderin ölümü Türkistan'daki Basmacılık ruhunun da sonu gibiydi.
375 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Spoiler İçermez!
Bazı kitaplar vardır, okumak ve okumamak arasında gidip gelirsiniz. Aslında istemediğinizden değil, sadece doğru zamanı beklediğinizden. "Uçurtma Avcısı" çocukluğumdan beri kütüphanemizde duran ama hiç elime almadığım bir kitaptı. Ve nihayet zamanı geldi diye düşündüm... Keşke daha önce okusaydım diye pişmanlık duyacak değilim, çünkü belki de daha önce okusaydım bu kadar bilinçli ve haz alarak okuyamıcaktım, belki de hayata yep yeni bir pencereden bakma fırsatını yarıda bırakıcaktım. Sözü fazla uzatmak yada kitabın içeriğinden derinlemesine söz edip büyüsünü bozmak istemiyorum. Kitabı okurken bir çok bölümde insanın en başta kendini sonra yaşadığı hayatı sorgulayıp sahip oldukları her şey için şükretmesi kaçınılmaz. Gözyaşlarınıza hakim olmak içinse kendinizi tutmayın bırakın insan olduğunuzun, merhametinizin delili serbest kalsın. Sadece Afganistan'da değil savaşın dünyanın her yerindeki canlılar ve özellikle çocuklar için ne büyük trajedi olduğunu, ölümün bazen tercih edilebilir en iyi seçenek olduğunu, günün birinde sahip olduğumuz her şeyin bir çırpıda elimizden gidebileceğini ve en önemlisi ufacık bir anda alınan kararların gelecekte ne gibi şeylere sebep olacağını olabilecek en edebi şekilde anlatmış yazar. Betimlemeleri oldukça hoşuma gitti ve okurken hayal etmekte o sahneleri kafamın içinde canlandırmakla kalmayıp bizzat yaşamakta hiç zorluk çekmedim. Herkese tavsiye edeceğim ama okurken özellikle Afgan halkına karşı ön yargılarını kenara bırakıp tarafsız bir şekilde vicdanlarıyla okumaları gerektiğini söylemeyi de ihmal etmeyeceğim. Herkese keyifli okumalar...
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021166bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın daha önce kabuğunu kıran inci ve penceresiz ev kitaplarını severek okumuştum ve kalemine de aşınayım. Yine güçlü bir kadın hikayesiyle gelmiş. Afgan kadınlarının yaşadıklarını, mücadelelerini, zulmlerini, her daim içlerinde olan umutlarını, cesaretlerini okumak paha biçilemez. Her satır iliklerinize işliyor o duyguyu yaşıyorsunuz o acıyı hüznü elinizden bırakamıyorsunuz ve kitap su gibi akıp gidiyor bir 1970’lere giderken bir 2008 gidiyoruz. Sizde güçlü kadın hikayelerini anlatan kitapları seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim. • Kitabın konusu; Afganistan’da ailesiyle yaşayan ve mutlu bir çocuk olan Sitara ile yanıltıyor bizi tek yeganesi yıldızlara bakmak ve kitapların dünyasında kaybolmak. Devlet adamı olan babası sayesin de sık sık ailesiyle saraya giden Sitara oranın kütüphanesinin sırlarını keşfetmeyi çok seviyordu. Ne var ki her şey bu denli güzel giderken 1978 yaşanan ve Afganistan’ın kaderini kökten değiştiren askeri darbe yaşanır. Ailesinin ölümünü seyretmek zorunda kalan Sitara için zor günler başlamış bulunmaktadır. Bir asker sayesinde kaçırılan bir zaman saklanan daha sonra Amerikan konsolosluğunda ki kadına teslim edilen Sitara artık ölen ablasının ismini alarak Aryana olur. Amerika’ya taşınan Aryana için zaman hızlı geçer ailesine verdiği sözü tutar ve doktor olur aradığı aşkıda bulan Aryana karşısında ki adama geçmişimi anlatmak sır olarak saklar. Hayat bu ya yıllar sonra hastası olarak gelen adam ona ait olduğu topraklardan koparan kişinin ta kendisidir. Uzun süredir içinde hapsettiği kin, nefret, cevapsız sorular yeniden gün yüzüne çıkar peki ya sonra…?
Yıldızlara Gülümseyen Kız
Yıldızlara Gülümseyen KızNadia Hashimi · Arkadya Yayınları · 0123 okunma
Reklam
55 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.