"Oradaydı, yitik bir köpek gibi, sahipsiz, adsız, birinin Flik, bir başkasının da gönlünce, Flok diyebileceği. Hiç bir şeyi tanımıyordu, kendini de tanımıyordu; yaşamış olmak için yaşıyordu, yaşamayı bilmiyordu; yüreği çarpıyordu, bunu bilmiyordu; soluk alıyordu, bunu bilmiyordu; gözkapaklarını kıpırdatıyordu, ama bunun ayrımında değildi."