Ağaca Tüneyen Sweeny, tek kelimeyle dâhiyane kaleme alınmış, bugün bile kalıpların oldukça dışında ve çok etkileyici olduğunu düşünürsek, 1939’da yayımlandığında zamanının çok ötesinde ve özel bir zihinle sıra dışı bir yeteneğin ürünü olduğu aşikar bir roman.
İrlandalı yazar Flann O’Brien’ın ilk romanı olan eser, kısaca, Dublin’de amcasıyla
Tamamen kitaplardan oluşan bir yolun üzerinde yürüyoruz. Kitaplar arasındaki metinlerarası ilişkiyi yakaladığınızda ve bunlardan referansla okumalar yaptığınızda, videoda bahsettiğim sürekli uzayan yolun üzerinde yürüyerek, bir ömür geçiriyorsunuz. Bu yolun üzerindeki yürüyüşümüz, başka sapaklara pek sapmadan ana yolda sabırla devam edişimiz çok daha kaliteli, sistemli bir okuma yolculuğunu yaşamamızı sağlayacaktır.
Örneğin geçen hafta kanalımda incelediğim Flann O'Brien'ın Ağaca Tüneyen Sweeny kitabında yer alan Ulysses'in Türkçedeki ikinci çevirmeni Armağan Ekici'nin önsözünü okuduğunuzda bu eserle Joyce'un Ulysses'i ve Huxley'nin Ses Sese Karşı romanları arasındaki metinlerarası ilişkiyi görebileceksiniz. Bu sizi Huxley'nin Cesur Yeni Dünya ve Cesur Yeni Dünya'yı Ziyaret, sonrasında Zamyatin'in Biz, Orwell'in 1984 ve Hayvan Çiftliği, Bradbury'nin Fahrenheit 451 romanlarına götürebilecektir. Ulysses tarafından devam ettiğinizde Homeros'un Ilyada ve Odysseia, Dante'nin İlahi Komedya, Shakespeare'in başta Hamlet olmak üzere külliyatı ve Laurence Sterne'ün Tristram Shandy romanına kadar götürür.
Okurun kitap yolculuğunu metinlerarası ilişkiler bağlamında anlattığım videoyu izlemek için: youtu.be/WRBktLz-LVc
Asla yataktan çıkmayan, müthiş bir adam, dedi. Günlerini ve gecelerini kitap okuyarak ve bazen de kitap yazarak geçiriyor. Yarattığı karakterleri onunla birlikte evinde yaşamaya mecbur ediyor.