Her şey ölür , her şey anılar bile... o yüce duygularımız da... Yerine ağırbaşlılık gelir.
Fyodor Dostoyevski
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir. (Ebu Davud, Edeb, 11)
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
"Namaz ağırbaşlılık ve tevazudan ibarettir."
Bir Hadis:
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 11)
Ciddiyet ağırbaşlılıktır, ağırbaşlılık olgunluktur, olgunluk tecrübe gerektirir. Tecrübe de ders çıkararak oluşur. Hata yapmayı da ders çıkarmayı da severim.
bismillahirrahmanirrahim
Muhakkak ki Allah nezaketle muamele eder, nezaket ve ağırbaşlılığı sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir.
- Ebu Davud, Edeb, 10
Bir Ayet
Elif-lâm-râ. Bu, rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz kitaptır.
(İbrahim, 14/1)
Bir Hadis
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 11)
Bir Dua
Allah'ım! Senden; dünya ve ahirette afiyet dilerim.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 110)
Sizler için derlediğim: BEŞ ŞEHİR “Lugat”
Ankara:
1. Dâsitanî: Destanlardakine benzer, destanlara yakışır biçimde, destânî: Ankara bana dâima dâsitânî ve muhârip göründü (Ahmet H. Tanpınar)
2. Muhârip: Savaşmayı ve savaş tekniklerini iyi bilen, savaşmakta usta olan (kimse), savaşçı, cengâver: Ankara bana dâima dâsitânî ve muhârip göründü (Ahmet H. Tanpınar).
3. İstihkâm: Düşmana karşı savunmak için yapılan yer, savunma amacıyle arâzi üzerinde yapılan her türlü inşaat ve siper.
4. Savlet: Atılım, hamle.
5. Lejander: Efsanevi, epik.
6. Sefaret: Elçilik.
7. Safiyet: Saflık, katışıksızlık, arılık.
8. Hulâsa: Kısaca, sözün kısası, öz.
9. Fütuhat: Zaferler
10. Veli: Ermiş, evliya
11. Halef: Bir işten ayrılan birinin yerine geçen kimse.
12. Vakar: Ağırbaşlılık, olgunluk.
13. Hacalet: Utanç.
14. Muhasara: Kuşatma.
15. Ümera: Vali.
16. Haris: Açgözlü, hırslı.
17. Muganniye: (Kadın) Şarkıcı.
18. Terkip: Bileşim, tamlama.
19. Dümdar: Artçı.
Ağırbaşlılık, her zorluğa karşı sabırla, dinginlikle ve içsel bir güçle durabilmektir. Bu, yaşamın iniş ve çıkışlarında dengeyi korumanın anahtarıdır.
Bir Hadis:
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 11)
Schopenhauer, gözünden ağırbaşlılık:
Rahme düşmesi bir suç, doğumu bir ceza, hayatı bir meşakkat ve ölümü bir gereklilik iken insan nasıl ağırbaşlı olacaktır? O yüzden bir insanla ilişki kurarken ağırbaşlılığa ve kıymete göre nesnel bir değerlendirme çabasında olma.
Bir Hadis:
Allah, yarattıklarına daima yumuşak davranır ve yumuşak davranılmasını sever, şiddet ve kabalık karşılığında vermediğini nezaket ve ağırbaşlılık karşılığında verir.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 11)
Ağırbaşlılık kazanç, onu terk etmek ise zarardır.
Andelib-i Zişan Hz. Muhammed (S.A.V.)
Şiddet bir şey kazandırmaz Tony..
Ağırbaşlılığını kaybetmeyerek kazanırsın.
Ağırbaşlılık hep galip gelir.
Green Book