Akşam 6'da Taha abi ile Bayrampaşa metronun önünde buluşalım diye sözleştik. Öncesinde fakülteden dostum aynı zamanda meslektaşım Furkan Bahadır'ın yanına Bakırköy Mazhar Osman hastanesine gittim. Beraber psikiyatri kliniğini ve civarı gezdik, oturduk. Yarım saat önce metroyla yola çıktık ancak saat 6'ya vardığında bir iki durak ötedeydik. Arkadaşım Furkan kiminle buluşacağımızı bilmiyordu, geç kaldık dedim. Zira buluşma saatine 5 dakika kala Taha abi metro durağının önündeyim diye mesaj atmıştı. Mahcup olduğumu görünce beni teselli etmek için, "elindeki kitabın sahibi Taha Kılınç olsaydı çok dikkat ederdi böyle buluşmalarda dakikliğe, bir yere konuşmaya giderse saat kaç denmişse o zaman başlar, dedi." Allah'tan o değil muhatabımız diye düşünerek... Ben gülsem mi ağlasam mı bilemedim ama renk vermedim. Nihayet karşılaştığımızda helalleştikten sonra direk bu olayı anlatıp gülüştük. "Kırmadan incitmeden" bize örnek oldu. Ne mutlu ki dakik Müslüman denince akla geliyor, ne mutlu ki sadece inancının gereğini yaşayarak hayrı isteyerek ya da bu paylaşımda olduğu gibi istemeyerek yayıyor. Allah razı olsun.
Arkadaşlar bildiğiniz gibi ben de üniversiteye başladım ve sosyoloji bölümü okuyorum ve bu gün ilk derse girdim neyse hoca geldi tanışma merasimi başladı hoca anlatıyor işte akademik hayatını sıra bize geldi neden geldiniz ne olacaksınız 40 kişiye yakın bir mevcut vardı en önden en sona kadar herkes bilinçli gelmiş ve sosyolog olacak akademik kariyer yapacak kendini geliştirecek tek istisna ben tek bölümü bitirip bir köşede çalışmak için gelmişim hoca dahi sanirsam bu cevabımı beğenmemiş olacak ki ciddi bir şekilde sitem edercesine alternatif olacak öneriler sundu işin diger bir boyutu sınıf çok tuhaf bakmaya başladı bana o cevaptan sonra valla galiba bizim sınıf avrupa da ben tek ülkede yaşıyorum yolumuz uzun daha bekleyip göreceğiz
bana en yakın kitabı seçip 100. sayfadaki ilk cümleyi okumak istemiştim bahtıma “herkes gidiyor ve odada yapayalnız,bir başına kalıyordu.” çıktı ağlasam mı gülsem mi bilemedim 🤷♀️
Normalde şiirden pek anlamayan, şiir yazamayan ve şiir duyduğu zaman diğer insanlara oranla robot gibi duran bir insan olarak bu kitap, tam manasıyla beni etkilemiştir.
Diğer şiirleri sevmememin nedeni kötü yazıldıklarını düşünmem değil elbette. Sadece o aşk duygularına gitmekte zorlanıyorum. Ancak yalnızlık, beni o kadar zorlamadı. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
YalnızlıklarHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20163,982 okunma
Selamün aleyküm ;
Öncelikle söylemem gerekirse yabancı yazarlardan okuduğum ilk kitaptı ve açıkçası beni pişman etti birdaha yabancı kitap alırmıyım bilemiyorum . Ve bunun çocuk kitabı olmasında büyük bir ironiydi zaten gülsem mi ağlasam mı bilemedim okurken... Dini değerlerimiz dışında hırsızlık mı desem, para hayalleri mi desem, küçük yaşta aşkla tanışmasını mı desem, elindekilerle yetinememek mi, (bizim dilimizde şükürsüzlük ki ne kadar büyük bir kayıp) çocuğa uygulanan şiddeti de unutmayalım tabii, ayrıca birileri hapishaneden kaçıyor, birileri bira tüketiyor... Bu kitap gereğinden fazla paraya mâl oldu benim için, değseydi bari, bkm'nin suçu de neyse.. Velhâsıl demem o ki ; Çocuğunuza, yeğeninize, kardeşinize vs. Yabancı yazarlardan kitap almayın hadi alsanız bile oturup en az 10 kere düşünüp, bir okuyun içeriğine bakın derim acizane fikrim... Sağlıcakla kalın.
Büyük UmutlarCharles Dickens · Arkadaş Yayıncılık · 201514,3bin okunma
Keyifle okuduğum bir romantik komedi kitabı var burada.
İşten çıkarılıp arkadaşlarıyla da arası bozulunca sıkıntılı günler yaşayan Bukle Erbağ hiç beklemediği anda bir iş teklifi alır ve hayatı değişir.
Bukle kimi zaman üzdü kimi zaman sevindirdi, bazen de öyle trajikomik şeyler yaşadı ki gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Tarot Falım, Büşra
Bu yazı, bir inceleme değil, kitabı okuyacak olan okurlara bir not ve bilgilendirmedir !!!
Çeviriye dikkat çekmek istiyorum.
Maalesef, kitabın çevirmeni? olarak görünen Can Yücel, böyle tarihsel ve kıymetli bir eseri çeviriden ziyade uydurarak kafasına göre yazmıştır. Ben buna çeviri diyemiyorum, bambaşka bir şey bu.
Bakınız eser de oldukça fazla yer alan "İnşallah", "alimallah", "yallah", gibi kelimeleri hadi çevirmen herhangi bir sebepten ötürü koydu diyelim, sayfa 20 de yer alan şu uydurmacaya ne demek lazım:
"Bu sendeki kıskançlıktan da öte bir kompileks, bir nevroz ! Furoyt diye bir Yahudi doktor var , ona görün sen istersen !"
Yavaş ol. Ne yaptın sen Can hoca?!
Shakespeare'in doğum tarihi: 23 Nisan 1564
Freud'un ki: 6 Mayıs 1856
Ahahha. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Bahar noktası, Shakespeare'in oldukça keyifli ve okuma zevki yüksek olan bir oyunu, lakin bu okuduğumuz eser başka bir kitap, yani başka bir eseri okumuş oluyoruz aslında. Kaldı ki, Shakespeare'i şiirsel dili, kelimeleri ve retoriği için okuyoruz.
O sebeple tavsiye etmiyorum...
Varsa başka çevirileri okumak lazım derim. Saygılar bide...
Bahar NoktasıWilliam Shakespeare · İş Bankası Kültür Yayınları · 201916,8bin okunma