Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Oğuz Atay adına sahte alıntılarla mücadele kılavuzu
⭕ Oğuz Atay adına Sahte Alıntılar derlemesi❗ Not: Alıntıları toplayan ben değilim, alıntıları derleyen kişiler, bizzat araştırma sonucu derlemiştir. Ben sadece teyit amaçlı, bir faydası dokunur umuduyla paylaşıyorum. Ulaşmayı kolaylaştırmak açısından bio'ma da sabitleyeceğim... ____________________________________ Biliyor musun
Reklam
Tutturamayanlar!
İnternette Oğuz Atay imzasıyla yaygın şekilde paylaşılan; ancak, Tutunamayanlar’da geçmeyen Olric’li asılsız sözlerden tespit edebildiklerimiz şu şekilde: (ÖZLEM GÜNER)  # Olric, insan nedir biliyor musun? Ağaçları kesip kâğıt yapan,sonra o kâğıda “ağaçları koruyun” yazandır.  #
Kadıköy - Haziran Ayı Hikaye Yazma Etkinliği
Kendinizden bir şeyler bulacağınızı düşündüğüm ilk hikayem ile sizlerleyim.. "Kadıköy" ...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam olarak
Mevlid Kandilimiz Mübarek Olsun
Âh efendim ﷺ, sen ne güzel gelişle geldin 🌹❤️ Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Rasulallah! Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Habiballah! Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Hayra Halgillah! Es Salatu Ve’s-Selamu Aleyke Ya Seyyidel Evveline Vel Ahirin! Vel Hamdü Lillahi Rabbil Alemin! 🤲🏻
{Ç News} Kocaeli Kitap Fuarı Özel Yayını;
Merhabalar Efendim....!! Kahveleri Hazırlayın...! {Ç News} Kitap Fuarı Özel Yayını Başlıyor...! Kocaeli kitap Fuarı ve Ben adlı Yazıma Hoş Geldiniz :) Uzun ama çoook uzun bir yazı oldu baştan belirteyim. Normalde bu kadar uzun olmayacaktı. Ne ara uzadı bende bilmiyorum.. :) Fuar'a iki defa gittim. İlkin de 2 saat, ikincisin de 4 saat
Reklam
kaldırım çocukları..:
“Şapkamın kenarını gözlerimin üstüne indirdim, pardösümün geniş eteklerini bir harmaniye gibi vücuduma sımsıkı doladım, ellerimi divan durur gibi önümde kavuşturdum, kendi kendime sarıldım ve yürüdüm. “Gece yarısından sonra üçüncü saat. “Beyoğlu kaldırımlarındayım. Ağır ağır yürüyorum. Caddenin kenar çizgileri bir makas ağzı gibi açılarak bana
Az Işıklı Bir İmge
Başını çevirdi, omzunun üstünden ona bakıyor. Aynı bankta oturmalarına rağmen onu uzaktan, parkın öbür ucundan seyrediyormuş gibi hissediyor. Şaşılmayacak şey, ilk karşılaştığı şey gözleri. Bu hissi sevmedi korktuğunu duyumsayarak ve çaresizce ve ah, sanki suçluyor bu gözler. Yerin metrelerce aşağısından bakıyor bu bir çift kahverengi göze. Geçmiş
Görme Efendim
Seni, "Karşımda görsem ne derdim" Diye düşünür durur etrafımdakiler Ben düşünmek istemiyorum ya Resulullah.. Görme sen beni. Yerin yedi kat altına gömsünler beni Bastığım topraklar unutsun adımı Geçtiğim sokaklar kokmasın ben gibi Ve silsin Yaradan zihinlerden ismimi. Kainat ve dünya tanımamış olsun Şahitlik edilmesin bin bir
Izdıraplı mektup
Sevgili Adsız Nasılsın? Nasıl gidiyor? Uzun zamandır, bu hengâmede, görüşemiyoruz. Nereye yetişeceğimi şaşırdım doğrusu. Biliyor musun ben hiç iyi değilim, geçen bir kitapta şu alıntıya denk geldim: "Doğruluğundan emin olduğum düşüncelerin hayat karşısında paramparça olduğunu görmek çok yıpratıcı." Her gün bunun ağırlığı altında eziliyorum... Ah ah! Toplum, hastalık saçan ancak öldürmeyen bir virüs gibi her gün ruhumu kemirip duruyor. Yüzlerde sahteliğin ışıltısını, gönüllerde çürümüşlüğün o iğrenç kokusunu, sevdaların bir sakız kadar ucuzlamasını, doğruluğun ağızlarda kepaze edilmesini, kalplerin kuruluğunu görmüyorsan kendi bir sorgula. Ben her gün bu ızdırap yağdırıp dipsiz boşluklarda sürüklenen, sevginin, barışın, dostluğun kıymetini bilmeyen insanlar arasında ölüyorum... Sık sık kalabalıklar arasında kendimi düşüncelerimle çatışırken buluyorum. Sık sık bir sohbet esnasında kendimi düşüncelerin sisli ve kasvetli diyarında kaybolmuş buluyorum... İster istemez içimdeki o derin mezarlığa gömülüyorum. Düşüncelerimden çekip çıkaracak kimse de yok. Aman, bırak olmasın. Bunlar arasında yaşamaktansa ruhumun kuytu mahzenlerinde bir başıma kalmak daha huzur veriyor... Seni de bu karanlık düşüncelerde boğmak istemiyorum ancak beni de bir sen anlarsın. Hasret kaldık efendim hasret. Güzel kalplere, doğru sözlere, aydınlık gönüllere... Sanma bunları herkese açtığımı; her zaman için kalabalıklar arasında insanların dertlerini dinler dururum, kendi derdim yokmuşçasına... Çok da fazla uzatmak istemiyorum Adsız; kalbinin kapılarını sıkıca kapat, insanlardan soğuklar esiyor. Üşütür, üzülürsün.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.