Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah O eskiler .....
Eskiler bıktım demez, gönlümün tahammül mülkünü yıktın derlermiş…"✨
° Ah bir dost! Eskiler dostluğun sudan ve ekmekten daha zorunlu ve daha tatlı olduğunu söylerler. Ne kadar doğru. Sayfa 174
Reklam
Ah o eskiler
Eskilerin “yâr” dediğine şimdiler “manita” diyor. Eskilerin “nâz” dediğine şimdiler “trip” diyor. Eskilerin “sevda” dediğine şimdikiler “ilişki” diyor. Eskiler bakmaya kıyamazken şimdikiler canına kıyıyor. Farsçada “dil” “gönül” demek ve bozulan sadece lisan değil dilimiz oldu
Elif’in noktalanmasi : “ اه “ “Elif” harfiyle “güzel he”nin yanyana getirilmesiyle oluşturulan kombinasyondur. elif’ten sonra gelen “güzel he” biçim itibariyle noktayı andırdığı için “elifim noktalandı.” denir “Ah” diye okunur ve mecazen “neşem kedere döndü” demektir. ...çünkü “elif” , ince uzun haliyle “serbestlik ve güzelliği, “güzel he” ise “dar haliyle” sıkıntı ve çöküşü ifade eder. iki harf birleşince acıya dönüşür ve “âh!’ feryadı ortaya çıkar. Ne güzel demiş eskiler almış bir türküye koymuşlar dilden dile dolanmış anlamda saklı zerafet...
Elif’in noktalanması : “ اه “ “Elif” harfiyle “güzel he”nin yanyana getirilmesiyle oluşturulan kombinasyondur. elif’ten sonra gelen “güzel he” biçim itibariyle noktayı andırdığı için “elifim noktalandı.” denir “Ah” diye okunur ve mecazen “neşem kedere döndü” demektir. ...çünkü “elif” , ince uzun haliyle “serbestlik ve güzelliği, “güzel he” ise “dar haliyle” sıkıntı ve çöküşü ifade eder. iki harf birleşince acıya dönüşür ve “âh!’ feryadı ortaya çıkar. Ne güzel demiş eskiler almış bir türküye koymuşlar dilden dile dolanmış anlamda saklı zerafet...
Geçmişe kusursuz bir özlem duyuyoruz. Ah şu eskiler lafı dillerimize pelesenk olmuş. Dünün tadını tuzunu bugünde bulamıyoruz. Ama bilmiyoruz ki bizim bugünümüze özlem duyan gelecekteki halimizi de içimizde taşıyoruz.
Reklam
Uyuyanlar Mı Uyandı Ayılanlar Mı?
Konuşmamız bitmemiş, henüz bir veda olmamıştı. Kuşluk vakti gelmek üzereydi ama dışarıdan bitmek bilmeyen bir horultu camları titretiyordu. "Kimdir bunlar, necidir, nereden çıktılar?" demeye kalmadan, yiyorduk baştan köteği. Hem öyle değildi bizim balık; baştan ışır, sondan kokardı. Hem sondakilerin ne haddine, mühim olan baştı. Ama kaşınırsa başın başı, ayakları kaşırdı. Böyleydi işte, henüz iki kelam edecek vakte erişememiş, son kez bakışamamıştık o nazlı yâr ile. Çünkü bir zılgıt bir hırıltı vardı dışarıda. Akşam olmuş, uyuyanlar uyanmıştı. Bu sefer ne olduğunu herkesten önce anlamıştık. Uyuyanlar da bir ses duyduk "ben anlamadım amma içimde bir sancı" diğerleri de müşterek oldu bu lafza. Eşyaları aynı bırakıp, yenilenmek adına farklı bir tene boyadılar... Sonra duymuş bunu baş, demiş "Bu nasıl PR çalışması, bu nasıl kabus? Neden kesildi davulun sesi, neden çalmadı zurnacı? Nerede bestekârlar, nerede ninniler? Getirin en kallaviler kallavisini, göstereceğim başımı." Bunu duyan uyunanlar korkmuş, sinmiş. Korkmasın da ne yapsınlar, her şey başa bağlı o giderse halimiz nice olur, diye düşünmüşler. Ve uykuya doysalar da gözlerini kapatmış, horlamaya devam etmişler. Uyananlar, uyuduğu vakitlerin hayaline dalmış. "Ah o eskiler, ah o rüyalar" diye düşünüp, ah edip durmuşlar. Bütün bunlar olurken biz özlemini çekermişiz birbirimizin. Güneş tepede, vakit yakıyormuş. Ellerimiz candan kesilmiş. Son kez koşmuşuz birbirimize, dışarının sesi kesilmiş. Diye diye, anlatmasını sürdürdü yarı baygın yatarken, beni ilginç hikayeler anlatarak hayata bağlamak isteyen hasta bakıcı abla.
Geceye Şiir - Dünya dönüyor eve - İbrahim Tenekeci
Her zamanki şeyler, geçim derdi vs Ömrümüz usulca çekiliyor göndere. Yürüdükçe yoruyoruz seni yol İnsan öldükçe nüfus artıyor. Ah diyorum, ne yapayım ben? Gökyüzü kalıyor bizden geriye Çalışmak, çabalamak, yine de... Yer arıyorum, üzülmek için; Eskiler pişermiş kısık ateşte Ayağa düştü şimdi büyümek bile.
Bazı eskiler eskimemeli..
Ben hep samimiyeti,samimi niyeti, ince düşünceleri, kalpten çıkan zarif mektupları, şiirleri savunacağım sanırım.Hayatı hep minik detaylardaki güzelliğiyle seveceğim.. Fatma Turgut'un bahsettiği : "Bir eski zaman kadının mektubundaki zarafet"in hep arkasında olacağım.
👉Bâtı da başlayan o namert kalleş ateş Yandı tüm doğuyu sardı Öyle bir zulumdü ki ah! bu yaşananlar Vasiyetler yarım kaldı.. Cephelerde sırt sırta savaşan dedelerin Çarıksızdı ayakları islamı terk edince akılsız torunları eskiler eskide kaldı Mustâzaftım silahsızdım ezilmiş bi halktım bombalandım hor görüldüm Lehçemi konuştum şiirler yazdım diye dilimden damgalar sõktüm. Zulümle yoğrulmuş müstekbir cuntayla Topraklarımdan sürüldûm. Gitmemek için direndim kâfir postallara baskılandım yok sayıldım Irkcılığın pis kokan cahiliye nefesi ne de çirkin şu sesi iğrenmemek eldemi beyazın nefretinden reddetmis siyahileri Hangi ırk? hangi kan? hangi sınıf kutsaldır? Kim inandırdı buna sizi! Allah ayırmış bizi renklere kültürlere tanıyalım birbirimizi.. youtu.be/CHZRsGeHgsw?si=...
Reklam
Emeli artanın elemi artar, demiş eskiler. Ah pardon zaman geçtikçe yüreğimizi yenileyen
252 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.