Çok sevdiği aşkı, sevgilisi buğday gözlü ceylanı ferihası ve ülkesinden sürgün edildikten sonra ülke özlemiyle tutuşup yanan ülkesini, vatanını, halkını ikisinden birini seçmek zorunda kalırsa ülkesi için savaşmayı tercih eden Memduh Selim Beyin destanı...
En sonunda çok sevdiği aşkınıda ve yıllarca mahrum kaldığı ülkesinide kaybeder.
Zavallı Memduh Selim Bey ikisine doymadan, kavuşamadan yalnızlığıyla, kimsesizliğiyle, yarım kalan mücadelesiyle toprağa gömülür.
Ah zaman? Kimseye acımayan zaman! Ölümlülerin kaderiyle oyun oynayan zaman.
"Hayır, öğrenciler sadece okumalı,
burunlarını böyle şeylere sokmamalıdırlar."
Memduh selim Bey elini burnuna götürüp gülüyor.
"Zavallı burun...Ne zamandan beri böyle şeylere başlamışsın kimbilir?"
Yitik Bir Aşkın Gölgesinde olsa da kitabın adı, kitapta iki kutsal aşk ele alınıyor. Mehmed Uzun 'un başkahramanı Memduh Selim Bey' in başından geçen ardı sıra olaylar anlatılıyor.
"Bu coğrafyada şair olmak zordur Hangisini yazayım halk acısını mı aşk acısını mı? " diyor Azad Penaber. Tam da bu zorluğu anlatıyor Mehmed Uzun. Evet Kürt halkının özgürlüğü için direnen Memduh Selim Bey... Ve kalbini verdiği Feriha, Memduh Selim Bey'in Ceylan'ı. Bir yanda halkı, diğer yanda sevdiği kadın. Böylesi güzel iki kutsal aşk. Mehmed Uzun kitapta da değiniyor; Aşık olmak büyük iş diyor her gün aşık olmaz ki adam. Ne kadar doğru. Ne kadar asil...
Sîya Evinê.. Irkımın çektikleri, Irkımın çileleri, Irkımın zorlukları. Ah! Irkıma aşkım katlandı kitabı bitirince. Ciddi anlamda kitap bitsin istemedim. Tabi son dilediğim gibi olmadı ama olsun.
Halkını seçen Memduh Bey, Ceylan'ı kaybettiğinde pişmanlık duyuyor seçiminden dolayı. Kendimce yorumladım aslında ben olsam hangisini seçerdim diye ama Mehmet Uzun taa en baştan uyarmıştı beni "bazı şeyler yaşanmadan anlaşılamaz" demişti. Evet haklıydı yaşamadan anlayamam.
Peki ben size soruyorum; halkınız mı sevdiğiniz mi?
Keyfili okumalar (: