Hû, Arapça'daki hüve'dir. Hüve, O demektir.
Ene: Ben. Ente: Sen. Hüve: O.
Ben ve sen, ayrılığı işaret eder, fark makamı. Ama hüve, cem makamıdır. Orada sen ve ben, ayrılık gayrilik kalkar ortadan. Bir tek O kalır. Bu yüzden âh fark makamı ama hû cem makamı, tecelli ânıdır. Aşık orada, geçebilmişse eğer, âh'tan hû'ya geçmiştir. Yağından sonra, bizatihi kendini yakarak ışık saçan kandil de tükenmiştir.