Ahh! Ah! Recai Beyciğim… Seni anlayamadıkları için yazılarını kaldırmışlardı gazetelerden! Ama emin ol ki; bizler yani kari-i güzinlerin her daim senin fikirlerinin takipçisiyiz. Bu kitap da Recai Güllaptan Beyefendi’nin çorak Türk fikir hayatına tabiri caizse bir kıyağıdır. Bu eser mutlaka okunmalı ama büyüklüğü öyle tek okumayla, şappadanak anlaşılmaz; böyle de biline…
Hamiş: Sağda solda “aslında Recai Güllaptan Ahmet Turan Alkan’mış” diye şayialar dolaşıyormuş. Ne münasebet efendiler! Kitabın kapağında resmi bile var üstadın…
St. Petersburg'ta yaşayan genç ve yalnız bir adam, bir gün kendisi gibi yalnız olan bir kadınla karşılaşır. Birbirleriyle tüm hayallerini ve iç dünyalarını paylaşan ikili St. Petersburg'un sokaklarında dört beyaz gece geçirirler.
Yaz gelince tüm Petersburg sokakları boşalır. Bu durum kahramanımızı çok yalnızlaştırır. Sürekli Petersburg
ah basri, ahh.
ne var biliyor musun? sessiz sakin, tepkisiz bekleyişlerin var. birileri bir şey söylesin diye, belki acını paylaşsın diye, o da olmadı bağırsın çağırsın diye, belki anlasın diye, ama en önemlisi seni farketsin diye, adım atamağa korktuğun o anlardan bahsediyorum, evet. küf gibi siniyorsun etrafına, ama en çok da kendi içine. dikkatli bakmayan göremez seni, kendin de dahil.
Küf Filminden
Bilal 25 yaşında yakışıklı bir gençti. Adını dedesi koymuştu, Bilal-i Habeşi gibi olsun diye. Evet sesi Hz. Bilal gibi güzeldi, fakat sesini helal olmayan yerlerde kullanıyordu Bilal.
Konservatuvar öğrencisiydi.. Tek hayali büyük bir şarkıcı,
popstar olmaktı. Öyle güzel sesi vardı ki, şarkı söylemeye başlayınca bütün üniversite başına toplanır
Mıknatıssız Pusula
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
yüzyıl şilisinden bir jazz javulcusu inliyor tam arlarımda
hiç durmadan kentli mağlup kıyasıya mağrur
Ah Macide ahh..korkusuz korkak, güçlü görünen güçsüzüm... İçimizdeki Şeytan dursa hayat devam etse...Bu seferde Kader deriz, alınyazı deriz, mecburiyet deriz, olması gereken buydu deriz....Sabahattin Ali usta yazarın tüm kitaplarındaki ayrı tat mevcut olmakta olup tüm eserlerini okumak boynumuzun borcudur.
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171bin okunma
Bilal 25 yaşında yakışıklı bir gençti. Adını dedesi koymuştu, Bilal-i Habeşi gibi olsun diye. Evet sesi Hz. Bilal gibi güzeldi, fakat sesini helal olmayan yerlerde kullanıyordu Bilal.
Konservatuvar öğrencisiydi.. Tek hayali büyük bir şarkıcı,
popstar olmaktı. Öyle güzel sesi vardı ki, şarkı söylemeye başlayınca bütün üniversite başına toplanır