Selamlar. Kitabın kapağında da yazdığı gibi K-drama tadında bir kitabın yorumuyla geldim. Ben #asya kültürüne sevdalı biriyim. Malum o bölgede üniversite okudum ve onlarla çok uzun süre vakit geçirdim. Sımsıcak hallerini de gördüm, egolarını da, misafirperver hallerini de gördüm, takıntılarını da.. Ama yinede #kore bir başka. Sanırım birbirimize benzer yanlarımızın fazla olması da buna bir etken. Kitapta bie çoğumuzun o izlediği k-drama'ya dair her şey vardı. Klişeler, aylar sonrası ve bolca yanlış anlaşılma! Nasıl severek izliyorsam aynı aşkla da kitabı okudum gitti.
Jacop ve küçük yaşta yaşadıkları beni çokça üzdü. Bir çoğumuzun zevkle ve özenerek baktığı o popülerlik dünyasında neler yaşandığını dinlemek ise bir kez daha şöhretin bedelleri var dedirtti bana. Jacop aslında benim az çok duyduğum ama içeriğinin çok daha yorucu olduğu o eğitimlerde ve Kore'deki takıntılı hayranlardan bahsederken inanın ben yoruldum. Gerçekten zor bir iş. Jacop ve o mahzun hallerini uzun süre unutamayacağım! Hannah ve saçma takıntıları saçını başını yolma isteği oluşturdu bende. İnsanlar evlerinden isteyerek gitmezler kavramını anlaması, insanlara ikinci bir şans vermesi zaman alsa da sonunda doğruyu yakalaması hoş bir detaydı. Lakin kendi özünü bir türlü kabul etmemesi cidden yorucuydu.Ahh ajummalar bana tamamen bizim teyzeler birliğini hatırlattı. Anlayacağınız kitap cidden keyifliydi ve kendini severek okutturdu.
SeoulmatesSusan Lee · Artemis Milenyum · 202389 okunma
Sunja ailesinin bir kaç nesildir yönettiği pansiyonda, babası vefat ettikten sonra annesi ile kıt kanaat geçinmeye çalışan güzeller güzeli koreli kızımız. O dönemlerde savaş, kıtlık, yokluk süreci devam ederken Sunja adaya gelen bir deniz mahsulleri komisyoncusu olan Hansu'ya aşık olur ve ondan hamile kalır. Sonrasında bu yabancının evli ve çocukları olduğunu öğrenir. 2. Kadın olmayı kabul etmeyeceğini söyleyen ve ailesinede bu utancı yaşatmak istemeyen Sunja pansiyonlarına gelen Isak 'ın teklifini kabul ederek, onunla birlikte Japonya' ya gider. Böylelikle etkileri uzun süre devam edecek olaylara adım atılmış oluyor aslında.
Ahh #asya kültürüne hayran biri olarak bana kitap çok iyi geldi. Çokça da hüzünlendim bunu da itiraf etmiş olayım. Herzaman kadınlar kendilerini ailelerinin gerisine koymuşlardır. Sunja'nın savaş, açlık, ırkçılık ile öyle bir çetin savaş verdiki,o satırları okumadım resmen, yuttum. Peki ya karşılığı? Böylemi olmalıydı da demeden edemedim. Beklediğim sonuç kesinlikle bu değildi. Kitabı gerçekten sevdim. Hızlı anlatım ve hızlı zaman geçişleri hariç ben kitapta gerçekten bir eksik görmedim. #asya ve #tarih severlere kesinlikle tavsiyemdir.
PaçinkoMin Jin Lee · Epsilon Yayınevi · 2022240 okunma
Yıllar önceydi, yıllar yıllar önce,
Deniz kıyısındaki
O diyarda bir genç kız yaşıyordu
Bilirsiniz adını, ANNABEL LEE;
Düşünmezdi hiçbir şey benim olmaktan başka,
Sevmekten başka beni
Edgar Allan Poe
ÇOCUK kitabı naifliğinde, BÜYÜK kitabı etkileyiciliğinde yazılmış eserlere bayılırım...
Çünkü;
Bu sayede bir süreliğine bile olsa çocukluğumuza döner; Çocukça korkularımızı,
Çocukluk sorgularımızı,
Çocukluk masumiyetimizi azıcık hatırlar da, biraz kalbimizi temizleriz belki...
BU ESERDE DE; 9 yaşlarındaki minik kız Scout’ın gözünden, modern toplumun çarpıklıklarını ve saçmalıklarını tekrar hatırlayacaksınız.
VE BU ESERDE; Vicdanından ve adalet duygusundan hiç ödün vermeden çocuk yetiştiren baba Atticus’a hayran olacak; “-Her baba Atticus gibi olsaydı, dünya bambaşka bir yer olurdu!” diyeceksiniz.
VE BU ESERDE; Sırf siyah tenli olduğu için, ASLA masum olamayacağı düşünülen Tom ve sürü psikolojisine gömülmüş bir halk ile beraber heyecanla mahkeme kararını bekleyeceksiniz.
VE ATTICUS; “-Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır” diyecek; Siz de derin bir ‘Ahh’ çekeceksiniz...
İyi okumalar diliyorum