Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevilmek kimin hakkıydı biliyor musun? -Leyla'sına mektubu ulaşsın diye 25 kuruşluk posta pulu için hamallık yapan Ahmet Arif'in
Benim işler, şöyle böyle sevgilim... Bu sıra kötüye gidiyor. Belli olmaz ama bir ihtimâl bu, belki hiç göremiycem seni. Belki sana yazamayacağım, seni aramaktan çekineceğim, sakınacağım bir yerlere götürürler. Hiçbir şey yapamam, Allah kahretsin, üstelik anlarım da olacakları. Nidelim kardeşciğim? Belki de bir köşede işimi bitirirler! Ama bunların hepsi ne de olsa ihtimâl. Ben, son kerteye kadar seni düşünüp avunacağım. Belki de şarkı söylerim! Bu sefer çok kuvvetliyim. Sade kuvvetli değil, kafaca ve yürekçe korkunç zenginim de. Seni tanımak, ne yalçın bir kadermiş! Hiç değilse bu sefer hayatımı mânasız bulmayacağım. Tabii en güzeli umudu kesmemektir. Sağ kalırsam, görecek günler var Leylâ. Asıl yaşanmağa değer, ağrısız, riyâsız, harikulâde günler. “Ağrısız” dedim, bu benim kendim için bir hayli güç ama ne ziyanı var? Bir benim ağrımın ne önemi olabilir ki.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Sonra leyla bazen neler düşünüyorum bilsen, bütün bu bağlardan kurtulup başka yerlere kaçmak, çocukken rüyalarımı çalan sıcak iklimlere doğru uçmak istiyorum.. Amma yine de biliyorum ki leylam, bu imkansız.
Sağlığına, kocandan memnun olmana çok seviniyorum lâkin tembelliğine ve bana çok geç yazmana gitgide içerliyorum ha! Sana kızılmaz oysa. Kırılınmaz. Belki de kırgınlığım kendime. Seni ve çevreni rahatsız edebileceğimi aklıma getirmeden, paldır küldür mektup yazışım bir intihardır belki de. Ödüm kopuyor Leylâ. Seni kırarım, üzerim yahut bunlara sebep olurum diye. Ben ki dünyada -gelmiş geçmiş- üç beş kişiden gayrısına saygı duymadım. “Dost, dost diye hayaline geldiğim - Dost ise çevirmiş yüzünü benden -Hani dost uğruna can baş verenler? - Evvel kekitmezdi gözünü benden”, müthiş bir türkü bu. Şairi de çok çekmiş anlaşılan. Bak, yaşamış, dövüşmüş, yenilmiş, kelle vermiş gitmişler.
Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş... Hepsi. En çok da en ilk de Leylâ-sın bana.
Reklam
"Sevgide 'vermek' vardır Leyla. Vermek. Ve bunu anlamak..."
Leyla, zalım Leyla! Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belalı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum!..
Seni belki bir ay görmesem ne bileyim seni 3 ay, bir sene görmesem bu insana koymaz da bu bir yasak olursa ve hiç dönmemek karışınca işe, çok acı oluyor Leylâ.
Seni tanrı gibi değil, Tanrı kavramını Leylâ gibi seviyorum
Sayfa 132 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgide “vermek” vardır Leyla. Vermek. Ve bunu anlamak...
Sayfa 98
En iyisi sana imdat etmektir. Özlemektir seni, geberesiye. Ses etmektir, haykırmak “Leylâ!” bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.