"127 Bir gün vakit geçsin diye
Lancelot’nun sevda öyküsünü okuyorduk,
yalnızdık, art niyet taşımıyorduk.
130 Okurken birçok kez gözlerimiz karşılaştı,
birçok kez yüzlerimiz sarardı,
ama bir yer geldi, kendimizi tutamadık artık.
133 İstek yüklü güler ağzı
sevgilisinin öptüğünü dinleyince,
yanımdan hiç ayrılmayacak sevgilim de,
136 tir tir titreyerek öptü dudaklarımı.
Galehaut hem kitap, hem yazar oldu bize;
o gün başka bir şey okumadık.”
139 Bunları anlatırken ruhlardan biri,
öteki ağlıyordu; hali öyle dokundu ki,
kendimden geçtim, ölüyordum sanki;
142 yere düştüm, ölü bir beden gibi."
"İnsan böyle bir şeyi sonuçlarını düşünerek yapmaz" dedi oğlum. "Sonuçları düşünürsen özgür olamazsın. Özgürlük, tarihi ve ahlakı unutmaktır. Hiç Nietzsche okudun mu?"