Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahsen

Ahsen
@ahsenekinci
§on kuşlarımdı bunlar, dedim telef olmasın Geçti artık göğsümde kuş barınmaz anladım §aadeti her yerde aradım ama sadece elimde bir kitapla kuytu köşede buldum.
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Hepimiz kendi küçük gezegenlerimizde yapayalnızız!
“İçlerinde arkadaş olabileceğim tek insan oydu. Ama gezegeni o kadar küçüktü ki iki kişi almazdı...” Birbirimizin gezegenlerinde nasıl da fazlalığız. Bir başka gezegende yer edinebilmek ne güzel bir nasip. Kalkıp gittiklerinde geride kalan ne boş bir gezegen. “İnsan susuzluktan ölecek olsa bile bir dostu olması içini serinletiyor. Sözgelimi ben, bir tilki dostum var diye çok sevinçliyim...” "Dostluk mu, evet, geceye duyduğum dostluk gibi. Gözlerimi sevinçle dolduruyorsun ve bu sevincin yüreğimde tuttuğu yeri bilmezsin." -Albert Camus, Mutlu Ölüm Bu kitap, bu dünyada yazılıp da gerçek manada yediden yetmişe her okura hitap eden ender kitaplardan biridir. Tekrar okumaya bir türlü cesaret edemediğim, birçoğumuzun çocukluğunun kitabı. 17 yıl sonra tekrar okuduğumda, küçük bir çocukken hissettiğim heyecan, hüzün ve burukluğun tadı bugün yine damağımda. Garip olansa hikayeyi olanca canlılığıyla hatırlıyorum ve bu tekrar tekrar okuma isteğimden hiçbir şey götürmüyor. İşte Küçük Prens böyle bir öyküdür. İçinizdeki çocuğu uyandıran bir rüya gibi... Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede bir dostu bulup yitirmek gibi... Yitirdiğinizi düşünseniz de hep orada bir yerlerde olduğunu hissetmek gibi... Orada bir yerlerde olduğunu bilseniz de yine de geri dönmesini beklemek gibi... Yorgunum maskesi altına sakladığınız kederinizi görebilen, altın rengindeki başaklar onu anımsatıyor diye başaklardaki rüzgarı dinlemeye can attığınız, tertemiz ve bir yıldızdan gelen dostlar bulabilmeniz dileğiyle...
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,4bin okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hepimiz Gogol'ün Portre'sinden fırladık.
Ne yapın edin Portre'yi okuyun. Palto'dan bile daha etkileyici bana göre. Gogol'ün kalemine, kurgusuna, mizahi anlatımına zaten söylenecek söz yok, muazzam. Her yazdığını okuyup öyle ölmek istediğim bir yazar. Bir Delinin Hatıra Defteri de keyifli ve kısa bir öykü. Yer yer kahkaha atabilirsiniz.
Bir Delinin Hatıra Defteri - Portre
Bir Delinin Hatıra Defteri - PortreNikolay Gogol · Kapra Yayıncılık · 2020766 okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kitap oldukça rahatsız edici. Birçok eserde kendiliğinden gerçekleşiveren ana karakterle empati kurma hali kitabın çok büyük bir bölümünde (bazı okurlar içinse hiçbir yerinde) mümkün olmuyor. Alex’i anlayabilmek için ahlak pencerenizin dışına çıkmanız gerekiyor çünkü o her türlü şiddetin tutkunu. Kitap, okuru iyilik-kötülük ve özgür irade kavramlarıyla ilgili birçok sorgulamaya itiyor. İnsanın ahlaki seçimler yapabilecek bir varlık olması mı daha iyidir, iyilik yapan bir makine olması mı? Alex yaptıklarını iyilik olarak nitelendirseydi ona kötü diyebilir miydik? Peki seçim yapıyor muydu? Yoksa her seferinde kötülüğe programlanmış bir makine miydi? Alex şiddete olan tutkusuna kavuşabilmeyi iyileşmek olarak görüyor. Yani kendisi olabilmeyi. Kodlandığı gibi davranması onu, iyi olarak kodlandığı için kötülük yapmayan birinden daha mı kötü kılar? Esasında kötülük dediğimiz tam olarak nedir? Alex’in hikayesini kendine yontmaya çalışan bütün o “mühim lavukların” Alex’ten daha iyi olduğunu kim söyleyebilir? Bomboş şiddet kitabı diye öfkeyle okurken üzerinde en çok düşündüğüm kitaplardan biri oldu. Filmini izlemeden önce okumuş olmayı dilerdim. “Şiddetle” okumanızı tavsiye ediyorum. Yanınızda portakalınızı eksik etmeyin. Son olarak, siz nasıl bir insansınız? Olduğunuz kişiyi ve yaptıklarınızı ne ölçüde siz seçiyorsunuz? ---SPOILER--- Ve bok püsür… ---SPOILER---
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma