Henüz on, on iki yaşında iken Akif’te şâirlik alâmetleri görünmiye başladı. Vezinli vezinsiz, ma’nâlı, ma’nâsız nazımlar söylemiye çalışırdı. Akif’i şâir yapan, o ma’sumâne güzelliklere gönül verişler, o suretle kendinden geçişlerdir. Aşık olmayan şâir olamaz. Onun âşıkaane, şâirâne beytleri çoktur. Bir zamanlar memleketin maruf pehlivanları sırasına geçmesi de şâirliğinden ve âşıklığından ileri
geliyordu.
Sayfa 16 - İbn-ül’emin Mahmud Kemal