Saadeddin Ağabey'in Kökler yayınlarından, Mayıs 2016 tarihinde -zevken İdrak- altbaşlığıyla neşredilen eseri. Kitabın önsözünde müellif 40 Hadîs-i Şerif'i Ömer Ziyaeddin Dağıstanî'nin Buhârî Zübdesi (Zübdet-ül Buhari) den aldığını ve yere yere Dağıstanî Hazretleri'nin "Mütercim Notları" nı da naklettiğini belirtiyor ve eserini niçin ve hangi gayeyle neşrettiğini şu sözlerle ifâde ediyor: - "Kuru akıl, akıl nimetinden mahrum olmanın delili. Kuru akılla yöneleceğimiz her iş akamete mahkûm ve; "Sır idraki" ne ulaşmanın engeli. Hadîs-i Şeriflerde Zaman Üstü Mânâ ifâde ediyor olmaları bakımından, zevken idrâk'e mevzudurlar... Bu istikamet muhafaza edilemediği takdirde, Hadîs-i Şerif'ler, inciden incisi düşmüş istiridye kabukları gibi kalırlar ki, şahıslar nezdinde "sırrı olmayan kelâm" a dönüşürler hikmetini dikkate almalı değil miyiz?"
- Be ahbar o herif ne biçim budaladır? Ağnayamadım. Pek akıllı bir adam çalımı satmak ister...
- Zaten her divane böyledir. En en budalalar akıllı kurumu satarlar.
Çoğunluk içindeki azınlığa mensup bir yazarın kaleminden çıkmış, yer yer şiirsel ve baştan tırnağa masalsı ögelerle dolu anlamlı bir novella.
Bu kitap, normal şartlarda varlığı yokluğu bir olan gölgesini dipsiz ve bereketli bir altın kesesi karşılığında şeytan ile takas eden bir adamı konu ediniyor. Akabinde gölgesiz kalan bu adamın toplumdan