"Aphrodite göğün kızıdır ve ilk tanrılardan biridir. Romalılar bu tanrıçayı kabul etmişler ve ona Venüs ismini vermişlerdir. Göğe baktığımız zaman, sabah veya akşam yıldızı olarak görürüz Venüs'ü. "
1940 Mayıs'ından sonra iyi günler uzaklaştı bizden: Önce savaş, ardından teslimiyet. Almanların egemenliğiyle biz Yahudiler için sıkıntılar başladı. Yahudiler için çıkarılan kanunlar birbirini izledi ve özgürlüğümüz epey kısıtlandı. Yahudiler, Davut yıldızı taşımak zorunda; Yahudiler bisikletlerini teslim etmeli; Yahudiler tramvaya binemez; Yahudiler -kendilerine ait olsa dahi- arabaya binemez; Yahudiler sadece öğleden sonra üç ile beş arasında alışveriş yapabilir; Yahudiler, yalnızca Yahudi bir berbere gidebilir; Yahudiler akşam sekizden sabah altıya kadar sokağa çıkamaz; Yahudiler tiyatro, sinema ve diğer eğlence yerlerinde bulunamaz; Yahudiler yüzme havuzuna, hatta tenis kortuna, hokey ve diğer spor alanlarına gidemez; kürek çekemezler, halka açık yerlerde spor yapamazlar, akşam sekizden sonra tanıdıklarıyla bile bahçelerinde oturamazlar, Hıristiyanların evine giremezler, Yahudi okullarına gitmek zorundadırlar... Bunlar ve buna benzer şeyler. "O yasak, şu yasak, bu da yasaktı ama yine de hayatlarımız bir şekilde devam etti. Jacque bana her zaman şöyle der: "Artık hiçbir şey yapmaya cesaret edemiyorum çünkü yasak olmasından korkuyorum."
Reklam
“İnsanın insanı avladığı bir dünya bozulmaya düzelmekten daha yakındır!”
Sayfa 244 - SarıcaKitabı okudu
İyilik yapmak yetmez oğlum, iyi de olmak gerekir!
"Akşam yıldızı! Bak!" Kendine gelmek için başını salladı. Hayal görüyor ve Çira'nın sesini duyuyordu. "Bak, bak; doğuyor! İşte orada, bak!" Bayılacak gibi oldu. Bu da bir hayal miydi? Kulağının dibinde fısıldıyordu işte. Başını çevirip çevirmemekte tereddüt etti. Ya hayal ise? "Peki ya hayal değil ise?"
Sayfa 245Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.