Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
- Nasıl konuşmalıyız? + Gerçeği konuş (Al-i İmran/17) + Anlamlı konuş (Müminun/3) + Kibarca konuş (Bakara/83) + Yalansız konuş (Hac/30) + Zarifçe konuş (İsra/23) + Dürüst konuş (İsra/28)
Nasıl konuşmalıyız ?
- kibarca konuş ( Bakara 83) - gerçeği konuş ( Al-i imran 17) - zarifçe konuş ( İsra 23) - dürüst konuş ( isra 28) - yalansız konuş ( hac 30) - Anlamlı konuş ( müminun 3)
Reklam
Al-i İmran/153
Ne elinizden gidene, ne de başınıza gelene üzülmeyin…
Zira Allah, dilediğine hesapsız rızık verir. Âl-i İmrân Suresi - 37
“O halde mü’minler, ancak Allah’a dayanıp güvensinler.” (Âl-i İmran /160)
Nasıl Konuşmalı
+ Gerçeği konuş (Al-i İmran/17) + Anlamlı konuş (Müminun/3) + Kibarca konuş (Bakara/83) + Yalansız konuş (Hac/30) + Zarifçe konuş (İsra/23) + Dürüst konuş (İsra/28)
Reklam
Bazı ayetler vardır daralmış gönülleri ferahlatır 🧡 İşte onlardan bazıları... Zorlandığında "Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır." İnşirah.5
Sol sayfada gördüğünüz bir makas resmi. Osmanlı döneminden kalmış. Makasın kulplarına dikkat edelim. Her iki kulpta da simetrik bir şekilde “yâ Fettâh” yazıyor. “Ey Fettâh” demektir. “el-Fettâh”, Allah Teâlâ'nın bir ismidir. “Çokça açan, hep açan” demektir. Peki, neyi açıyor Allah Teâlâ? Kalpleri açıyor, imkânları açıyor, yolları açıyor, fırsatları açıyor, nimet ve rahmet kapılarını açıyor. Dertten dermana kapıları açıyor. Makas kesici bir alet... Açılıp kapanan bir alet... Ozaman makasa neden Allah'ın yüzlerce ismi arasından “açmak” ile 1lgili ism-i şerifinin nakşedildiğini anlıyoruz. Çünkü makası bir terzi, bir hattat, bir ev hanımı, bir çalışan kullanacak. Allah'ın Fettâh ismini makasın kulpuna nakşedince o kişinin makası eline aldığı vakit hem işini yapmasını hem de Allah'ı hatırlamasını istemişler. Yani “eli kârda, gönlü yârda” olsun istemişler. Makasla da zikredilir mi? Elbette. Bu resimdeki gibi bir makas size zikrettirir. Kul her işte, her halde Rabb'iyle beraber olması gerekendir. Âl-i İmrân süresinin 191. âyetinde Rabbimiz buyurur: “Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah'ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler (ve şöyle derler:) “Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!” Zikrin gerçek anlamı işte budur. Savaş Barkçin
Kimsenin saçına "ak" olmayın. Kimsenin gönlüne "yük" olmayın. Kimsenin kalbine "yara" olmayın. Kimsenin gözüne "yaş" olmayın. Kimsenin diline "ah" olmayın. Kimsenin baharına "kış" olmayın. Çünkü; "Allah güçlüdür, intikam alıcıdır." (Âl-i Imran Süresi 4. Ayet) Afuvv’dur Rabbin. İsyanına rağmen yanında duruyor. Günahlarını bildiği halde, seni mahcup etmiyor. Ayıplarını bile bile seni başköşede ağırlıyor. Kusurunla seviyor seni; sevmek için kusursuzluğu şart koşmuyor. Kusuruyla seven kusursuz sevendir; böyle bil. Günahlarını çelme yapma ümitlerine. Hatanı hata bilmeni istiyor. Dönüşünü bekliyor her hatada. Senden yüz çevirmiyor. Hatadan dönmeni seviyor, sevdiğini söylüyor. Günahlarınla mahcup olduğunu gören Afuvv, bu tatlı mahcubiyetini yok sayar mı hiç? İçinde yanıp duran 'Âh'larla yandığını bilen Rabbin, hiç bu yangına terk eder mi seni? Kaldır başını yerden, 'olur böyle şeyler!' diyen Rabbin seni bekliyor. Sen günahından hayâ edince, bağışlamamaktan hayâ eden bir Rabbin var; ne güzeldir nasibin. 🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷
"...Allah iyilik edenleri sever". Bakara Suresi-195 "...Şüphesiz Allah âdil olanları sever." Mâide Suresi-42 "...Allah o sakınanları sever." Âl-i İmrân Suresi-76 "...Allah kendisine güvenenleri sever." Âl-i İmrân Suresi-159
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.