Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları boyunca bizden bekledikleri saygı. Ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur!" #albertcamus
#albertcamus #veba Corona virüsü yayıldıkça ve bu mikroptan ölen kişi sayısı binleri bulunca aklıma ilk gelen kitap #veba oldu. Ya her şeye inanmalı ya da Her şeyi yadsımalı. Albert Camus bu kitabında 1940 lı yıllarda Cezayir'in iki yüz bin nüfuslu Oran şehrinde ortaya çıkan bir veba salgınını anlatıyor.Konuyu, şehrin içindeki olayları bizzat yaşamış olan bir kişinin gözlemlerinden bize aktarıyor.Şehir içindeki bir grup insanın umutsuzca, ama mücadeleden vazgeçmeyerek, verdikleri ölüm kalım savaşını büyük bir gerçeklik ve müthiş bir akıcılık içerisinde okuyoruz.oradaki kişilerin ruhsal yönden durumlarını o kadar güzel irdeleyerek bize yansıtıyor ki,insanoğlunun ne kadar farklı yapılarda olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz. Her gün yüzlerce insan ölürken bile bunu ranta dönüştürenler,eşini bir daha göremeyeceğini bile bile ,üzüntüsünü içine gömüp sadece insanları kurtarmak için kendilerini yıpratanlar,hiç üzerine vazife olmadığı halde sırf insanlar ölmesin diye gönüllü olarak gece gündüz herşeyini kaybetme pahasına çabalayanlar,çocuğunun veba olduğunda kendisi için ayrıcalık yapılmasını istemeyen ve kurallar neyse onun uygulanmasını isteyen şehrin üst kesimindeki insanlar, bu kadar ölüme gözlerini kapatıp,bize bir şey olmaz havasında hala eğlenmeye devam edenler vs...bunlardan sadece bir kaç örnek. Yazar,bu kadar büyük bir felaket karşısında her çeşit insanın ruh ve iç dünyasını bize çok güzel yansıtıyor. ayrıca insanoğlunun ölüm karşısında ne kadar çaresiz olduğunu bize kitap boyunca ayrıntılı bir şekilde gösteriyor. kitap okurken baştan sona kadar akıcılığından hiç bir şey kaybetmeden okunuyor.
Reklam
#albertcamus #sisifossöyleni
"Ölecek mi, yoksa sıçrayıp kurtulacak mıyız, kavram ve biçimlerden kendi ölçümüze uygun bir ev mi kuracağız? Yoksa parçalayıcı ve olağanüstü uyumsuzu mu seçeceğiz?"
Can YayınlarıKitabı okudu
#albertcamus #düşüş Yapabileceğimiz tek şey var, diyor Camus: Yaşamak. Bu dünyanın kendisini asan bir anlamı var mıdır, bilmiyorum. Ama bu anlamı bilmediğimi, öğrenmenin de benim için şimdilik imkansız olduğunu biliyorum. Durumumun dışında olan bir anlamın benim için anlamı ne?.. Ben ancak insan terimleriyle anlayabilirim. Dokunduğum şey, bana karşı direnen şey, işte budur benim anladığım. Öyleyse anladığımı bırakmamalıyım. Bana alabildiğine açık görüneni, bana karşı bile olsa, tutmalıyım. Vaktiyle hayatın yaşanmaya değer bir anlamı olup olmadığı sorulurdu. Şimdiyse ne kadar anlamsız olursa o kadar daha iyi yaşanacağı biliniyor. Yasamak, uyumsuzu yaşatmaktır. Uyumsuzu yaşatmaksa her şeyden önce ona bakmaktır." Eğer pezevenkler ve hırsızlar her zaman ve her yerde mahkum olsalardı , masum insanlar tümüyle ve hep masum sanacaklardı kendilerini. Katı yürekli değil , tam tersine yufka yürekliyimdir , gözyaşlarım kolayca akar.Ne var ki , atılışlarım hep kendime dönüktür. ,içlenmelerim kendimle ilgilidir.
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.