“Kendi içime yöneldim, beni serbest olmak isteyecek ölçüde sevmediğini düşündüm. Aşk bir cinayet önünde gerilediği sürece sınırlıymış gibi gelir bize, oysa sonsuz olmalıdır. Korkunç bir biçimde yüreğim burkuldu.”
‘’Aşkın bilgisi olmaz, hakikati olur. Aşkın hakikatini de insan kalbinde keşfeder. Akleden kalpler keşfedicidir,’’ diyen yazar, seni sana hatırlayan ve hatırlatan kitabı ile kalplerinizi gerçek olan manaya açacaktır. Öyle bir açacaktır ki; gönülden gözlere yol olacaktır gözyaşları bu sevda hikâyesinde. Asıl sevdanın ‘’bir’’ olana olduğunu hatırlatarak!. Cahiliye dönemindeki pervasızlıktan başlayarak Hz. Fatıma'nın ölümüne kadar ele alınan bu kitap kendini bana bir çok kez okuttu ve her seferinde aynı duygu ve gözyaşları ile. Her gencin okuması gereken bir kitap....
-Dünyada taştan ibaret olmayan başka yerlerin de olduğu bir şeyler vardır. İçinden alamayacakları ve dokunamayacakları bazı şeyler. O sana aittir. Ne yapsalar alamazlar.
-Ne hakkında?
-Umut.
Yıldızları saydım yine bu gece,
Ufak bir melodi kulağımda...
Bu gece diğer gecelere benzemiyor Üstadım...
Bu gece yıldızlar sanki ahenk ile dans ediyorlar
O arş-ı ala'dan hepsi gülümsüyor,
Secde ediyor sanki Rabbe...
Gökyüzünün pırlantaları, mücevherleri gibi,
Ahenkle pek âlâ mübalağa ediyorlar
Gözlerimi boyuyor, içimi ısıtıyor,
Vesselam huzur veriyor...