Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
XIV. yüzyıldan itibaren, dîvân teknik ve estetiğine dayanarak, yap­macık, uydurma bir dille ve aruzla meydana gelen edebiyatla halk ede­biyatı, tamamiyle ayrıldı. Artık aydın zümrenin dili ve edebiyatı, zevki ve müziği, halkın dilinden, duygusundan, zevkinden ve sazıyla kavalın­dan tamamiyle başkaydı.
Önsöz
Alevîlik, babadan oğula, sürüp gider, hâriçten birisi, bu yola giremez.
Sayfa 29
Reklam
Âdem vardır cismi semiz Alır abdest olmaz temiz Halkı dahleylemek nemiz Bilcümle vebâl bizdedir
Sayfa 37
Seyyah oldum şu âlemi gezerim Bir dost bulamadım gün akşam oldu Kendi efkânmca okur yazarım Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Pir Sultan Kızılbaşının bestelenen güzel şiirleri
Pîr Sultan Abdal’ın birçok nefesi Alevî-Kızılbaş ve Bektaşî âyîn-i cemlerinde okunagelmiştir. “Güzel âşık cevrimizi / Çekemezsin demedim mi”; “Sabahın seherinde cümbüşe geldim / Dağlar yâ Muhammed Ali çağırır” gibi nefesleri Sünnî tekkelerinde de yaygın biçimde okunmuştur. Sadettin Nüzhet derlemesinin sonunda sabâ (güzel âşık), uşşak (aman hey erenler), araban (sabahın seherinde) ve muhayyer (ey benim divane gönlüm) makamındaki dört nefesinin notası yer almaktadır.
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.