"Sezgiyi akılcı bir temeli olmayan, yanlış sonuçlara götüren bir yetenek olarak tanımlamak yerine, gerçekte ruh sesinin konuşması olarak tanımlamak daha doğrudur. Sezgi, gidilecek doğrultular arasında en çok işe yarayanları hisseder."
Bir kitapçıda karşıma çıkmış olsa, güzel kitapmış der yerine geri bırakırdım. Derste bir öğrencinin dış iletişimde yaşadığı sıkıntıyı bildirmesi üzerine kıymeti şiddetli bir şekilde dile getirilerek verilen bir ödev olduğu için hızlı okudum. Değerlendirmem bu yüzden çok yüzeysel.İçindeki çoğu örnek gerçekten kıymetli önermeler taşıyor. Fakat orada anlatılan bakış açısını alamazsam, böyle bir olay olduğunda şöyle yapmalıymışım gibi ezber yöntemi ile okumuş olsam fayda gösteren bir kitap olur mu emin değilim. Baş ucu kitaplarım arasında yer aldı fakat daha çok, hayatın içinde aralıklarla açılıp bir iki örneğinin okunup, üzerinde düşünerek hayatımıza katabileceğimiz bir kitap olduğu kanısına vardım. İletişimde yakın çevreme her zaman empati ve destek duygusunu oturtmuş bir yerden yaşadığımı maddeleri okurken tanıdıklığımdan daha net şekilde görebildim ve bu kitabı yakın çevre iletişimimde, önermelerdeki düşünce adımlarını uyarlamak için baktığımda fazlasıyla başkaları için yaşamak duygusunu hissettirdi. Benim bakış açımda bu biraz daha, kendi çekirdek çevremin dışında hatırlayabileceğim bir kitap oldu. Kısaca kişi, kendi çevresinde iletişimde daha kendini merkezden çıkarmış şekilde bakmalı, bence ilave olarak çevremizde herkes böyle olmasa da bu iletişim şeklini bilen insanlarda olmalı.
Bir zamanlar yolda şarkı söyleyerek çekinmeden insan içinde dans edececeğin kadar kendini duyacaksın deseler, hiç ihtimal vermezdim. İçimde varmış, kelimelere indirgememeyecek kadar dingin ve hareketli, huzurlu ve güvenli bir duyguymuş.
Savaşmadan, hayatın içinde akarken de ipler insanın kendi elinde olabiliyormuş. Tam olarak bunu deneyimliyorum ve günün içerisindeyken bir anda kendimle ilgili yeni bir şey farkediyorum. Bir ara kendi şemalarımı öğrenmek için sürekli okumak zorunda hissediyordum. Ve okuduklarımı kendi hayatıma entegre edebilecek kapıyı bırakmadan sürekli çoğu düşünceyi okuyup teorik kısmında kalıyordum. Psikoloji türü ve kişisel gelişim türü okumadığım zamandan beri hayat içerisinde daha önce öğrendiğim her bilgi açılıma sebep oluyor. Canım bazen çok elimdeki bu türdeki kitapları okumak istese de dur kızım daha tam çözülmedin diyorum. Ne zaman başlayacağım bilmiyorum ama az önce sadece yürürken, çözmek için savaş vermeden bir anda çözdüğüm şema ile içim tekrardan çok fazla heyecan doldu. Her bir farkındalıkla, şu kısıtlı insan yaşamımda yaşamayı doyasıya bildiğim halime biraz daha yaklaşıyorum. En güzel yol, kılıfsız her duyguyla en iyi yaşamayı öğrenme yoluymuş. Bayadır şükür günlüğünde "iyi ki yaşamdayım" cümlesi aklıma gelmiyordu. Bugünün şükrü, yolcuğuma.
İlk yazardan başlamak istiyorum, iş arkadaşımda çok kitabı var ve yazarın dili bana hep fazla sakin geliyordu. O yüzden kitaplarını okumaya yeltenmemiştim. Bugün bu kitabı yeni gördüm ve ödül kitabı olsun bugün dedim.Kolay bir dil ile bir günde bitebilecek bir kitap yazmış yazar. Durum değerlendirmeleri çok hoşuma gitti, okurken karakterleri