Tebaa ve İtizalciler "İnsanlar var ki güçlü iktidarlara hayrandır; disiplini ve ordularda görülen, amiri ve memuru belli olan düzeni severler. Yeni kurulan şehir semtleri, sıraları dosdoğru ve cepheleri hep aynı olan evleriyle onların zevklerine uygundur. Müzik bandoları, formaları, gösterileri, resmigeçitleri ve bunlar gibi hayatı 'güzelleştiren' ve kolaylaştıran şeyleri beğenirler. Bilhassa her şey 'kanuna uygun' olsun isterler. Bunlar tebaa zihniyetli insanlardır ve tabi olmayı; emniyeti, intizamı, teşkilatı, amirlerince methedilmeyi, onların gözüne girmeyi severler. Onlar şerefli, sakin, sadık ve hatta dürüst vatandaşlardır. Tebaa iktidarı, iktidar da tebaayı sever. Onlar beraberdir, bir bütünün parçaları gibi. Otorite yoksa bile tebaa onu icat eder. Öbür tarafta mutsuz, lânetlenmiş veya lânetli ve daima gayrimemnun bir insan grubu vardır. Bunlar hep yeni bir şey ister; ekmek yerine daha ziyade hürriyetten, intizam ve barış yerine daha ziyade insanın şahsiyetinden bahsederler. Geçimlerini hükümdara borçlu olduklarını kabul etmeyip, bilakis, hükümdarı da kendilerinin beslediklerini iddia ederler. Bu daimi itizalciler umumiyetle iktidarı sevmezler, iktidar da onları sevmez. Tebaa, insanlara, otoritelere, putlara; hürriyetçiler ve isyancılar ise tek bir tanrıya taparlar. Putperestlik köleliğe ve boyun eğmeye nasıl engel teşkil etmiyorsa hakiki din de hürriyete mani değildir. Bu iki gruptan hangisine mensup olduğunuza kendiniz karar verin." Doğu ve Batı Arasında İslam Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç: "Bilgisayarlar insanın yaptığı her şeyi yapabilecektir. Sadece iki istisna vardır; dindar olamayacak ve şiir yazamayacaklar." Şiir sevenlere ve Allah'a inananlara selam olsun..
Reklam
Aliya : "Bilgisayarlar insanın yaptığı her şeyi yapabilecektir. Sadece iki istisna vardır; dindar olamayacak ve şiir yazamayacaklar." Şiir sevenlere ve Allah'a inananlara selam olsun..
Her Çocuk Kendisinin Öğretmenidir
Her Çocuk Kendisinin Öğretmenidir
Aliya'nın kitaplarında savunduğu tüm fikir ve değerlere aykırı hareket edip Aliya'dan söz paylaşmak ilginç bir çelişki olmalı. Örneğin Aliya en büyük düşmanımız bile olsa onun insan olmaktan kaynaklanan hak ve hukukuna dikkat etmemiz gerektiğini söyler. Bugün Aliya’ca konuşanların bu ülkede zulüm yaptığından haberiniz var mı ?
Günaydın sevgili kitap severler! Şuraya sabahın nurunda iyi bişey yapıcam derken berbat ettiğim şiirli bir anımı bırakıp kafamı ilk örtünün altına gömücem. Cuma günü çok kallavi bir dersin sınavı vardı. 3 soru ama a'lı b'lı c'li d'li. 2'sini şöyle böyle yaptım. Geldim o soruya. Kalem kıpırdamasını geç, soruyu anlamıyorum. Hocamız da çok değişik tatlıca bir insan. Sınav kağıdının üstüne şiir koymuş. Madem öyle ben de soruyu cevaplayamıyorum başka bir şiirle hocaya eşlik edeyim dedim. Okuduğum kitaptan da esinlenerek, Aliya İzzetbegoviç'in ölmeden önce hastanede yazdığı şiiri iliştirdim oraya. (Poem of the answer sheet :)) -Yıldızların altından geçmemiz gerek.... . . . (2004, Aliya İzzetbegoviç) Kağıdı verince hoca gülümsedi, teşekkür etti, okuyacağını söyledi. Ya acaba doğru mu yazdım diye bakarken, ekleri kökleri katlettiğimi gördüm. Anlam aynı :( Tarih de 2003 olacaktı. :( Hayır hem kötü bir öğrencisin, hem soruyu çözememişsin, güya kağıt boş kalmasın diye adamın huyundan gitmişsin....bari düzgün yaaaaaz! Yok, olmadı. Umarım bir yanda kağıdım bir yandan tarihli ve orjinal hali durmadan şiiri okur, sonra da başka bir zaman bana 20-30 bişeyler verir.