Neden insanlar seni hâyâl kırıklığına uğratmak zorunda? Her zaman. Tam sen onlara güvenebileceğini düşündüğün zaman... Tanrım burada oturmuş başımı sallıyorum. Bunun hakkında yazamıyorum bile. Sadece, yazamıyorum.
Kurbanlarının cesetlerini şehir merkezinin arka sokaklarına bırakıyorsun.. Tıpkı Hansel ve Gretel'in ormanda ilerledikçe arkalarında bıraktıkları ekmek kırıntılarının çoğalması gibi.
“Kafama sıkmadığım için üzgünüm, tutukluk yapar diye korktum. Salonun ortasında bedenimi sallandırmadığım için üzgünüm, cesedim günlerce kokar diye korktum. İçeri girebilir miyim cehennem, geç kaldığım için özür dilerim...”