ali
@alitr
Anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor...
Psikolojik Danışman
LİSANS
20 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Cesaret korkunun yokluğu değildir, başka şeylerin korkudan daha önemli olduğu sonucuna varmaktır.
Hepimiz birbirimizden çok farklıyız belki, dünyaya anlam yüklediğimiz pencerelerimiz bambaşka manzaralara açılıyor. Ama ortak yanlarımız da yok değil hani.Mesala gözyaşlarımız aynı renkte. Bizi mutlu eden şeyler birbirinden farklı olsa da mutluluğun yüreğimizde bıraktığı iz aynı. Sevince, sevinince aynı ritimde çarpıyor kalplerimiz; canımız yanınca hissettiğimiz acı aynı (Pusula Umudu Gösteriyor,syf:5).
Kesin olarak bilinmeli ki dünyadaki hiçbir değişim, hiçbir olay, hiçbir insan size mutluluğu veremez. Öyleyse mutlu olmak için olayların akışında büyük değişimler meydana gelmesini beklemeyin, mutlu olmak için beyaz atlı prensler ya da sihirli değnekli prensesler düşlemeyin(Pusula Umudu Gösteriyor,syf:23)
Okur Takip Önerileri
İnsan kendisi gibi insanları çeken bir mıknatıstan başkası değildir bana sorarsanız. Duygu ve düşünce olarak bize en çok benzeyen, dünyaya bakan pencereleri bizim penceremizle benzer açılara sahip olan insanlar aynı zamanda bizim için birer arkadaş adayıdırlar. Bu insanın yaradılışının bir gereğidir. Kalp kendine benzeyen kalbe ısınır.Öyleyse iyi dostlar edinmek evvela iyi bir insan olmaya niyetlenmekle başlıyor.Samimi dostlar insanın kendi samimiyetinin içinde gizleniyor.Niyet neyse karşılığı da o oluyor.
(Pusula Umudu Gösteriyor,Syf:82)
Keşke hepimiz bir olayın gerçekleşme olasılığının meydana getirdiği baskının en kötü seviyede gerçekleştiğinde bile ortaya çıkardığı baskıdan on kat daha güçlü olduğunu bilsek.
Hepimiz adımız gibi emin olsak ki; bir sorun, bir sıkıntı biz ne kadar önemsiyorsak o kadar güçlüdür. Bir problem ona ne kadar değer atfediyor, zihnimizi onunla ne kadar meşgul ediyorsak o kadar dirençlidir.
Bir sorun karşısında elinizden geleni yaptıktan sonra onu zihnin rafına kaldırdığınız anda çözülmeye, gücünü kaybetmeye başlamış demektir o.
Hayatımda tanığım en mutlu ve başarılı insanlar böyle insanlardı. Elinden geleni yaptıktan sonra tevekkül edip sorunu rafa kaldıranlar. Bu insanların üzerinde mutabık kaldığı bir söz bile var biliyor musunuz, duyduğunuz anda sizi gülümseten bir söz.
‘’Sen hâla orda mısın?’’…
Ahlâkın taviz vermeye tahammülü yoktur.Bir konuda zayıf davranır ve prensiplerinizden fedakârlık ederseniz bu fedakârlığın sonu gelmez.
Dünya hayatı bir oyun ve oyalanma yeriydi; biz her sahipliğimizi yanımıza kâr sandık. Burada uykudaydık, ölünce uyanacaktık; biz gördüğümüz rüyayı: hayat sandık.
