Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ali

ali
@alitr
Anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor...
Psikolojik Danışman
LİSANS
20 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Bir insan mutlu olunca az çok neler hissettiğini,neler yaşayabildiğini anlayabiliyoruz.Fakat, bence acı öyle bir şey değil.Birinin bir acısı varsa o acıyı yaşamadan neler hissettiğini anlayamıyoruz.Herkesin acısına saygı duyuyorum...
Reklam
ali tekrar paylaştı.
Bir insan mutlu olunca az çok neler hissettiğini,neler yaşayabildiğini anlayabiliyoruz.Fakat, bence acı öyle bir şey değil.Birinin bir acısı varsa o acıyı yaşamadan neler hissettiğini anlayamıyoruz.Herkesin acısına saygı duyuyorum...
Bir insanın değerini ölçmenin en kestirme ve şaşmaz yolu nelere değer verdiğine bakmaktır...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insan neye çok değiniyorsa o onda eksiktir.Bir insan sürekli neyi eleştiriyorsa onu çokca yapıyor demektir.Bunlar insan psikolojisinin şaşmaz kurallarıdır. İnsanları sözleriyle değil davranışları ile değerlendirmek gerek. Sözün özü Psikoloji bilimi adamlığın hikayesini yazıp çizenlere değil yaşayanlara gerçekten saygı duymamız gerektiğini bildiriyor.
İnsan olgunlaştıkça daha dingin bir yaşam arıyor sanırım. Haklı çıkmak için yapılan tartışmalardan, gereksiz mücadelelerden, dedikodulardan, çekiştirmelerden uzak sakin ve sessiz bir hayat.
Reklam
ali tekrar paylaştı.
Ateş İbrahim'i yakmadı; kuyu Yusuf'u boğmadı.Tufan Nuh'a dokunmadı, Deniz Musay'ı yutmadı.Balık Yunus'u yemedi, bıçak İsmail'i kesmedi.Çünkü Allah, ona iman edenleri asla yanlız bırakmadı...
Hayatımı iki kelime hülasa eder: Öğrenmek ve öğretmek.
Hayatımız boyunca karşımıza çıkan her insanı hayatın bize birşeyler öğretme yönteminin bir vesilesi olarak görüyorum.Çok safsan kader sana saflığını fark ettirip onu makul düzeye çekecek birini gönderir,duygularını önemsemiyorsan bir kalbinin olduğunu hatırlatan biri çıkar karşına ansızın,yıkılmaz olduğunu düşünüyorsan biri gelir ve sana gücünün sınırlarını gösterir,çok zayıf olduğunu düşünüyorsan sana ihtiyacı olan biri çıkagelir.Karşına çıkan her insan makul düzeyde yaşamayı öğrenmen için hayatın sana gönderdiği bir öğretmenidir...
Samimice edilen dua yenilmez bir ordudur.Allah o sesi duyar ve kalpten geçeni görür...
Dinleme Üzerine Dinlemeni İstediğim zaman öğüt vermeye başlarsan senden istediğimi yapmış olmazsın.Senden beni dinlemeni istediğimde bana niçin öyle hissetmemem gerektiğini anlatmaya başlarsan duygularımı hiçe saymış olursun. Senden dinlemeni istediğimde kendini benim sorunumu çözmek için bir şeyler yapmaya mecbur hissedersen belki biraz garip görünecek ama beni ortada bırakmış olursun. Dinle! Bütün istediğim dinlemen, konuşman ya da bir şey yapman değil sadece beni dinlemen. Kendim için bir şeyler yapabilirim,çaresiz değilim. Cesaretim kırılmış ya da gücümü yitirmiş olabilirim ama çaresiz değilim. Kendi kendime yapabileceğim ve yapmam gereken bir şeyi benim için yaparsan korkuma ve yetersizlik duyguma katkıda bulunmuş olursun. Ama ne kadar akıl dışı olursa olsun gerçekten hissettiklerimi gerçek kabul edersen ben de seni inandırmaya çalışmaktan vazgeçebilir ve bu akıl dışı duygunun ardında yatanı anlamayı başarabilirim. Bu açıklığa kavuştuğunda yanıtlar da bellidir ve öğüde ihtiyacım kalmaz(Dr. Ralph Roughton).
Sayfa 223
Reklam
Ben insanlarla ağaçların yapısını birbirine çok benzetiyorum. Sahil kenarında iklimin dört dörtlük olduğu yerde dikilip büyüyen ağaç, en ufak bir fırtınada köklerini topraktan ayırıp yerle bir olacak kadar zayıf. Oysa iklimin tüm acımasız yüzünü gösterdiği dağ başlarındaki ağaç, en ağır fırtınalarda bile bırakın yıkılmayı yapraklarıyla fırtınanın sesine ahenk katıp en ağır boranlardan, karlardan sapasağlam çıkıp tekrar güneşe bir selam veriyor. İşte insan da tıpkı böyle, ağaçlar gibi. Dertler, sıkıntılar, acılar da insanın köklerini sağlamlaştırıyor. En büyük zorluklarla mücadele eden insanlar en güçlü insanlar oluyorlar. Dertlere, sıkıntılara göğüs geren insanlar hayata daha sağlam tutunuyor, en güzel onlar gülüyorlar (Pusula Umudu Gösteriyor,syf:108)
Çocuklar bana şunu öğretmişti; İmkanınız olmadığı için bir çocuğa her gün üç öğün soğan ekmek  yedirebilirsiniz,paranız olmadığı için çocuğunuza eski ayakkabı,eski elbiseler giydirebilirsiniz.Bunun hiçbir vebali de günahı da yok.Ama onu sevgiden mahrum bırakamazsınız.Eğer bırakırsanız o çocuğa borçlusunuz. En acısı da bu borcu parayla ödeyemiyorsunuz,ama o çocuk size o borcun hesabını yaptıklarıyla fazlasıyla ödetecek.21 yüzyılın doğum servislerinin kapısında şu yazmalı:Doğacak bu çocuğunuza yaşatacaklarınızı yaşamaya hazır olun (Pusula Umudu Gösteriyor;syf:124)
201 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.