Bu kitabı okuduktan sonra Aliya İzzetbegoviç'e neden Bilge Kral dediklerini tam anlamıyla anladım. Kitap İzzetbegoviç'in mahkumiyeti sırasında aldığı notlardan oluşmakta ve hiçbir notun içi boş ya da anlamsız değil. Kitapta geçen çoğu yazarı ve eserlerini ne yazık ki bilmiyordum ama kitap boyunca bildiğim bir yazarın adını görünce deli gibi sevindim ve her seferinde de Aliya İzzetbegoviç'e hayran kaldım.
Özgürlüğe KaçışımAliya İzzetbegoviç · Klasik Yayınları · 2015858 okunma
"Bütün medeniyetlerin özü ve ilerlemesi, yok edilmesi ve inkar edilmesine değil, devam ettirilmesine bağlıdır. Yazı milletin tarihteki devamını sağlar ve ''akılda tutma'' şeklidir. Arap harflerinin kaldırılmasıyla Türkiye için, yazıda korunan geçmişin bütün nimeti kaybolmuş oldu. Birçok diğer paralel reformlarla beraber, yeni Türk nesli kendini manevi dayanaktan yoksun ve adeta bir çeşit manevi boşluk içinde buldu. Türkiye kendi hafızasını, geçmişini kaybetti. Bu durum kime gerekli idi?"
Genel olarak Müslüman birey olarak var değildir.Müslüman olarak yaşamak ve ayakta kalmak istiyorsa eğer o,topluluk ve düzen yaratmak mecburiyetindedir.O dünyayı değiştirmek zorundadır,aksi taktirde o değişecektir.
Kitabı okuduğunuzda sanki Sırplar, Hırvatlar ve Müslümanlar hep birlikte yaşanan olaylardan sorumlu gibi bir sonuç çıkıyor. Halbuki gerek o yıllarda gerekse sonrasında bize anlatılan ortada bir savaştan ziyade Sırp katliamlarının olduğu idi. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in etnik temelli bir savaş çıkmaması için ortaya koyduğu çabalar da, BM gözetiminde Srebrenica'da Müslümanlara uygulananan vahşet de, Sırp kasapları da tüm dünya tarafından gayet iyi bilinmektedir. O yüzden mazlum ile zalimi karıştırmak tarihe haksızlık olacaktır. Bununla birlikte Yaradandan Leyla'ya sabırlar diliyorum. Allah bundan sonrası için ona güzellikler dolu bir dünya nasip etsin.