Müslüman bir gencin sevdiği kıza mektubu;
🌼Eğer beni seviyorsan bunu bana itiraf, etme,bu beni mutlu etmediği gibi senden uzaklaştırır! Sevgi sözcükleri beni etkilemez. Eğer beni seviyorsan,beni bekle ben en doğru zamanda kapınızı çalacağım.Beni kendinden uzak tut;ben sana yaklaşmış olurum.Eğer bana yaklaşırsan senden uzak dururum.Sevme beni,ben senin sevgide cahil kalmanı isterim.Sevgiyi
Sevgili Dost,
Kâmil Mü'minin en mühim vasıflarından birisi de fâni elemi ve saadeti, hâkikâti duyup yaşamanın meşguliyetine ve lezzetine erişemeyecek nisbette bir tevâzuyla karşılamalarıdır. Biz geçmişin ağrısını ve geleceğin düşünü ve kaygısını öyle dehşetengiz boyutlarda yaşıyor ve derinleştiriyoruz ki, kalbimizde ne hüznü alıcak takât, ne de ubudiyete
Reklam
(Allahım sana bunları getirdim) diyecek kaza namazımız var mı?
Gardiyanların ayak sesleri koğuşun kapısında son buldu, getirdikleri genç bir mahkumu bıraktılar ve gittiler. Yeni gelen genç içeridekilere selam verdi ve kendisine gösterilen boş yere oturdu. Koğuştakiler ona hoş geldin, geçmiş olsun dediler. İçlerinden en yaşlı ve olgun olanı gencin yanına yaklaştı ve ona ilgi gösterdi, bir anlamda
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Keşke sevginin ne olduğunu hepimiz daha iyi anlasaydık. Keşke "Allah için sevmek" sadece dilimize yapışmış ama içi doldurulmamış bir ifade olmasaydı. Küçük dikenler uğruna sevgiyi harcamasaydık. Kırılınca hemen sevmekten vazgeçmeseydik mesela. 'Hissedemiyorum yok anlamlandıramıyorum, yok devam edemiyorum' sevmek bunlar değil. Sevmek böyle basit bir şey değil. Her şeyden şikayet eden insanlar olduk. Ama hayatımızda ne kadar güzel kelime varsa hepsinin içini biz boşalttık. İçinde onlarca anlamı barındırıp duyduğumuzda yüzümüzü gülümsetecek sözcükleri nasıl da sıradanlaştırdık. Sevgiyi kalıplara sokmasaydık. Kimsenin kalıbına girip, olmuyor demeseydik. Özgürce, içimizden geldiği gibi, ama güzelce sevseydik. Vefayı kendi hislerimize besleydik en başta. Sevseydik yahu sevseydik ne vardı sanki? Vazgeçmeseydik sevdiklerimizden, tuttuğumuz gönlü bırakmasaydık keşke. Keşke sevseydik de haketseydik sevilmeyi de... Sevmeyi beceremeyişimize rağmen sevgi hakkında bu kadar çok yorumda bulunmazdık hem o zaman...
Seveceksen Hz. Talha Gibi Seveceksin!
Seveceksen...Ama seveceksen Hz.Talha gibi seveceksin.Nasıl mı? Anlatayım...Rümeysa’ya aşıktır Talha.. O zamanlar müslüman değil daha.. Yolda giderken bakıyor ki Rümeysa orda.. Duruyor, daha önce Rümeysa’ya dediklerini tekrarlıyor;“Seviyorum Rümeysa Seni, evlen benimle”..Rümeysa içten içe beğenmesine rağmen kabul etmiyor. Neticede o bir müslüman değil..Ama mert, karakterli biri… Bir anda aklına Rasulullah (sav) geliyor. Dönüyor Talha’ya;- “O’na git” diyor.- “Kime?”diye soruyor Talha.Rümeysa;,“O’na, Hz Muhammed’e” diyor.Koşuyor Talha, Rümeysa için, aşkı için..Kosuyor çatlarcasına. O’na kosuyor..Rasulün kapısının önündedir şimdi…Giriyor içeri. O’nu görünce çözülüyor dizlerinin bağı..İşte karşısında Allah Rasulu..,( Bir müddet sonra çıkıyor oradan. Yine Rümeysa’yi görüyor. Bu kez Rümeysa Soruyor ona:-“Gittin mi?-“Evet” diyor Talha. “Aşık oldum O’na, üzgünüm Rümeysa, senden daha çok O’nu Seviyorum artık. üzgünüm.”:)Kuşlar gibi Rümeysa, nasıl seviniyor bak..-“Teklifin geçerliyse hâlâ evlenelim” diyor.:)Eğer seveceksen Allah'ı ve Allah için olanları sev. Çünkü, hak etmeyenleri sevmek, bir türlü israftır!
Reklam
326 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.