İbn Hazm, sisteminin temeline oturttuğu, "Din tamamlanmıştır ve değişmez" anlayışının bir sonucu olarak zaman ve mekânın değişmesi gibi mülahazalarla hükmün değişmesini, Peygamber'in getirdiği dinin değiştirilmesi olarak algılamakta ve dinde Allah'ın izin vermediği ekleme, çıkarma veya değiştirmeye yol açacak ihtiyatın bile, -daha açık bir ifadeyle söyleyecek olursak Kitap ve sünnette haram kılınmamasına rağmen ihtiyata dayanarak bir şeyin haram olduğu hükmünü vermenin- gerçekte ihtiyat değil tam da bir sapma olduğunu, gerçek ihtiyatın Kur'an ve sünnete uymaktan ibaret bulunduğunu -aynı gerekçeyle- söylemektedir.