Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allahu Teala‘ya yakınlık için çalışan beden değil kalptir.
Sayfa 138 - 1. CiltKitabı okuyor
Alak sûresinin ondokuzuncu [19] âyetinde, (Secde et ve yaklaş!) buyuruldu. Allahü teâlâya yakınlık ne kadar çok olursa, başka şeylerin araya karışması o kadar az olur.
Sayfa 437Kitabı okudu
Reklam
SILA-İ RAHMİN FAZİLETİ
Rahm kelimesi, lügatte; yakınlık, doğum yoluyla olan soy bağı demektir. Sıla-i rahim de akrabaları arayıp sormak, ziyaret etmektir. Gurbetteki kimsenin, memleketini ziyarete gitmesi gibi. Akraba ile görüşmek, onların muhtaç olanlarına yardım etmek, hasta olanlarını gidip ziyarette bulunmak, kayıp olanlarını araştırmak, kendine zararı dokunmuş
Bize bizden
İnsan insanda yanılışının asıl sebebi Kendi kendini tam manası ile tanımamış olmasıdır. Bu hal ve tekrar tekrar devam eden aynı sonlu ilişkiler İnsanın iyi manada değişmemesine delildirki bu hal! İlim sahibi olan bir çok iş güzer makam sahipleri bile Bunun nasıl düzeleceğini tam olarak bilmezler Bilmezler üstelikte biliyormuş gibi bol keseden atarlar Gizli bir hazineydim bilinmek istedim Hiç bir yere sığmadım bir mümin kulumum kalbine sığdım. Şah damarından daha da sana yakınım der! Rabbül Alemin! Allahu tealaya yakınlık uzaklık diye bir şey yoktur Biz onunlayız !ihlaslı takva sahipleri bunu şüphesiz bilirler.....
Dünyada olan her şey 3 kısımdır: Birinci Kısım: Zâhiri ve bâtını dünyadan olup Allah için olması kabil olmayan nesnelerdir. Bunlar günahlardır ki, niyetle ve kasıtla Allah için olmazlar. Mubah olan nesnelerle aşırı derecede nimetlenmek de bu cümledendir. Zira bu da dünya içindir. Mubahlarda aşırılık gafletin, serkeşliğin tohumudur. Bütün
İLİM TALEBESİNE NASİHAT Âlimlerden biri talebesine şöyle nasihat etti:Gıybetten sakın .Faydasız ve çok konuşan kimse ile oturma ve böyle kimselerle arkadaş olma .Zira çok konuşan kimse senin ömründen çalar ve vaktini zâyi eder.İlim talebesi , fasıklardan , Allahu Teâlaya âsi olanlardan ve ömrünü boşa harcayanlardan da uzak durmalıdır.Onlarla beraber olmak ve onlara yakınlık şüphesiz insana zarar verir.Peygamber Efendimizin ( s.a.v) sünnetiyle amel etmek niyetiyle ilim öğrenirken kıbleye doğru oturmalı , âlimlerin ve salihlerin dualarını almalı , mazlumun bedduasından sakınmalıdır.
Reklam
Allah’a Yakınlık Üzerine...
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.) der ki: “Allahu Teâlâ, kullarının kalbine, onların kendisine yakın olduğu ölçüde yakın olur; öyleyse kalbinin neye yakın olduğuna bak!” (Sf.127) Ebû Ya’kûb es Sûsî ise şöyle der: “Kul, Allahu Teâlâ’ya yaklaşma halinde olduğu sürece, bu yaklaşmasında, yaklaştığını görmesinden kaybolmayınca, gerçekten yakın olmuş olmaz. Allah’a yaklaştığını görme halinden kurtulunca, o zaman asıl yakınlık gerçekleşir.” (Sf.127)
Sayfa 126 - Semerkand, 4.Baskı, Tercüme: Dilaver SelviKitabı okudu
Allâhu Teâlâ’ya yakınlık için çalışan beden değil, kalptir. Kalp derken, yürek dediğimiz et parçasını kastetmiyorum. Belki benim mevzûm olan kalp, hâssaların (beş duygu) onu anlayamayacağı Allâhu Teâlâ’nın sırlarından bir sır ve ilâhî bir letâfettir. Bâzen buna rûh-i insanî, bâzen “nefs-i mutmainne” denir. Şerîatte ise buna “kalp” denir.
Sayfa 224 - Erkam Yayınları, 1. Cilt
BÜTÜN MÜSLÜMANLARA DUA ETMEK
Dua; Allâhü Teâlâ’dan af, mağfiret, lütuf ve yardım istemek demektir. Böyle bir talep, her şeyi yaratan Cenâb-ı Hakk’a imanın en büyük ve en güzel delillerindendir. Dua ile, onun kulu olduğumuzu izhar etmiş, ona karşı ihtiyaç ve acziyetimizi göstermiş oluruz. Binaenaleyh dua, bizim için bir kulluk vazifesidir. Duayı terk etmek, kula yakışmaz. Biz,
Muaz İbn Cebel (rh) ; “İlmi öğreniniz, çünkü ilmi Allah için öğrenmek, O’ndan korkmaktır. Onu öğrenmeyi istemek ibâdettir. İlmi birbirine öğretmek tesbihtir. Ehli olana öğretmek Allahu Teâla’ya yakınlıktır. Çünkü o, helâl ve haramın bize göstericisidir. Korkulu anlarda o şefkatli bir dost, yalnızlıkta arkadaş. Mutluluğun ve mutsuzluğun ölçüsü, dostlar arasında ziynet, garipler diyarında bir yakınlık sebebidir. Allah ilimle bazı insanları kulları arasında yücelterek insanlara uyulması gereken önderler, eserlerine bağlanılıp irşâdları ile yaşanılan imamlar kılar. Güçlüklerde onların görüşlerine başvurulur. Melekler onların sevgisini arar ve onları kanatları ile okşarlar. Kuru ve yaş ne varsa; hatta denizlerdeki balıklar, karalarda bulunan yırtıcı hayvanlar ve zehirleyici yaratıklar onlar için dua ve istiğfarda bulunur. Göklerdeki yıldızlar da bu duaya katılırlar. Çünkü ilim kalplerdeki körlüğü giderip ona hayat bahşeder. O, karanlıklarda göz aydınlığı, güçsüzlüklerde bedenin kuvvetidir. Kul, ilimle özgür insanlar mesabesine çıkar ve dünyaya hükmeden sultanlarla beraber olur. Dünya ve ahirette yüksek derecelere erer. İlimle tefekkür edenin ecri oruca, onu çalışıp öğrenmek, kıyamla gece namazına denktir. İlimle Allah’a itaat ve ibadet edilir. Onula sıla-i rahim yapılır. Onunla helal haram bilinir. İlim amelin imamıdır. Amel ona tâbî olur. O saadet ehline ilhâm olunur. Asîler ise ondan mahrum kılınır.” (Ahlâk’ul-Ulemâ-İmâm Acurri)
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.