"Nereden buluyorsun bu tuhaf fikirleri kuzum! Dünya dünya olalı erkekler hep savaştı, kadınlar hep evde onları bekledi; kararları hep erkekler verdi, kadınlar da hep boyun eğdi; sen mi değiştireceksin bu dünyanın gidişatını?" diye söylendiğinde iyice sinirleniyordum.
"Her yerde değişiyor, bizde niye değişmeyecekmiş ki! Yeter ki insanlar, özellikle de kadınlar küçücük yaştan itibaren eğitilsin. Bildiğin gibi, ağaç yaşken eğilir.."
Sayfa 76 - Doğan KitapKitabı okuyor
Her şey askıda, her şey havada, her şey muğlak..
Sayfa 74 - Doğan KitapKitabı okuyor
Şu kalbime de söz geçirmek imkânsızdı. Sevinsem, üzülsem, heyecanlansam, yorulsam hep aynı davranıyor, deli deli çarpıyor, göğüs kafesimden dışarı fırlamak isteyen bir kuşun kanat çırpınışını andırıyordu..
Sayfa 68 - Doğan KitapKitabı okuyor
İnsaniyet için ebedi bir leke olan harbin, ebedi bir sulha dönüşmesini acaba insaniyet görebilecek mi bir gün? Yoksa hükümetlerin meşru addettikleri, insanları birbirini kırma hürriyeti ebediyete kadar sürecek ve sonunda bütün insaniyeti mi yok edecek?
Sayfa 67 - Doğan KitapKitabı okuyor
Ne kadar yardımsever bir ülke yaa
Büyük Britanya, arap bölgelerindeki tüm insanların Türk ve Alman boyunduruğundan kurtularak bağımsızlık ve özgürlüklerine kavuşmaları için, Mekke Şerifi’nin komutası altındaki araplara yardım etmeyi kabul etti.
Sayfa 224 - Klasik YayınlarıKitabı okudu
Enver / Melessa
Berlin'den bir alman tayyaresine binerek rusya'ya hareket etmiş. fakat yolda tayyarenin benzini bitmiş Litvanyaya zorunlu iniş yapmış, litvanyalılar teyyaredekileri bolşevik sanarak hapsetmişler, Enver bey ismini saklayarak melessa ismi adı altında seyahat ediyormuş.
Kendisini Riga'da bir hapishaneye koymuşlar.Orada kapalı kaldığı müddetçe resim yapmış, resmini yaptığı kimselerden buna karşılık para almış, parayı bize göndermek üzere biriktirmiş.
Bir gün hapishane müdürüne mahpuslar arasında iyi resim yapan birisi olduğunu söylemişler.Müdür de kendisini görmek istemiş, hatta resmini yaptırmak üzere evine çağırmış, evdeki aşçı kadın Almanmış Enver Paşa kadınla Almanca konuşmuş, kendisinin Riga'da mahpus olduğunu isminin Melessa olduğunu söylemiş ve bütün bu malumatları Vangenhaim'e yazması için rica etmiş kadın Melessa'nın ( Enver'in) Bir Alman vatandaşı olduğuna inanmış. Almanlar Melessa'nın asıl hüviyetini biliyorlarmis. Litvanya ile temasta bulunarak iadesini istemişler. Ve Alman sanılan Melessa'nın ( Enver'in ) iadesi sağlanmış.
Sayfa 100 - KronikKitabı okuyor
