Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alperen Onay

Alperen Onay
@alperenony
Gazı Üniversitesi
Öğrenci
Ankara
Istanbul
15 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Ateş
İçimde bir fırın var, ateşi yakan ateş, O ne alev deryası, çiçek bahçesine eş.
Reklam
Ölü Vakitleri Yaşamak İhtiyar Evlerde
Duvarları çatlak Tavanı dökülmeye hazır Temelinde bitlerin karıncaların ince bacaklı böceklerin gezindiği İhtiyar evlerde Zamanı çekip üstümüze Örtüyoruz kirli ve açık yerlerimizi.
Gel!
Yüzün bir sebepsiz korkuyla uçuk, O gün başucuma karalarla gel Arkanda, çepçevre, kızıl bir ufuk, Tepende simsiyah kargalarla gel Elinden, dal gibi düşerken ümit, Ne bir hasret dinle, ne bir ah işit; Bir yaprak ol, esen rüzgarlarla git, Kırık bir tekne ol, dalgalarla gel..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Utansın
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa, bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan tek renk, Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger
6.6/10 · 59,3bin okunma
Reklam
Dayan Kalbim
Seni dağladılar, değil mi kalbim, Her yanın, içi su dolu kabarcık. Bulunmaz bu halden anlar bir ilim; Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık. Sensin gökten gelen oklara hedef; Oyası ateşle işlenen gergef. Çekme üç beş günlük dünyaya esef! Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!
Dağlar
Burçlarında ceylan taşıyan yücelere ey Ayın hüzün saati gözlerinden Kuytu yerlerine sümbüller dökülen Nergisler açan eteklerinde Göklerden muştular indiren güvercinleriyle Dorukları bembeyaz yaşmaklarıyla Güneşe uzanan ağaçlarıyla Zamanı hiç geçmeyecekmiş gibi donduran Ey bir yanıyla derin sulara dayanan Ey dağlar nerdesiniz ey. Kim bizi senden koparan Hangi ses çağıran bulvarlara Dengemizi bozan intihar vitrini bulvarlara
Sen benim Henüz ekilmemiş tarlamsın Sigara dumanımın Değmediği gökyüzüm! Zifaf bekleyen nişanlım Bir başka dile aktarılmamış Lisanım!
Sayfa 167Kitabı okudu
Kar altında hüzün denemesi
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor, Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne. Kar yağıyor ve sen gidiyorsun, Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun, Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi O insan ve tabiat çağını. Dön bana ve dinle! Kuşlar uçuşuyor içimde. Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde, Dön bana ve dinle. Karanlık denizlerin dibinde, Birtakım incilerin olduğunu Birtakım incilere ve hatıralara Neden bağlı olduğumuzu unutma. Duy beni ve dinle! Denizler boğuşuyor içimde. Unutma diyorum ama sen anla, Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara...
(Ey savaşmakla emrolunanlar Yürekleri kevser suyu ile yıkananlar Alaca karanlıkta bir seher vaktınde Ayrılırken yurtlarından yuvalarından Bahçe köşelerinde kapı önlerinde sofalarda odalarda Bir bir çıkıp gelen yolumuzu kesip duran anılar Yatak odamızın penceresinden Uyandıgımızda ilk görülen o tepe O tepede o kayanın değişmeyen konumu Güneşi bir muştu gibi her gün yeniden Doğuran o dağ elveda Kadınlarımızın kırpıklerinden sıralanan Adanmışlık ve bağlılık yazıları elveda
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
İÇİMİ BASAN EFKAR
İçimin vadilerinde kış kıyamet;  Rüzgarlar biteviye Yavrusunu yitiren kurdu sesleniyor. Ve ay her gece Gümüşi bir yalnızlığı anlatmak için Doğuyor sanki öylece. İçimin dağlarında askerler Sırtlarını kayalara vermişler Beklemekteler. Yaptıkları, pusatlarını elden geçirmek sadece Bir de, arada bir Ellerini alınlarına götürerek Ufku gözetlemek. İçimin dağlarını duman basmış: Ağaçların dalları bir o yana bir bu yana Ve yapraklar ve kuşlar birbirine karışmış;  Savruluyorlar gökyüzüne Ve onlara ve hareket eden her şeye inat Sonbaharla birlikte efkar Demir atmış içimin derinliklerine.
208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
37 günde okudu
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger
6.6/10 · 59,3bin okunma
Veda
Bu şehirden gidiyorum Gözleri kör olmuş kırlangıçlar gibi Gururu yıkılmış soy atlar gibi Bu şehirden gidiyorum İnsanlar taş gibi bana yabancı Ağaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarlarda Bir tambur bir yalnızlığı anlatıyorsa O ışıksız pencereden Ben onu duymuyor gibiyim Bir ağaç olüyorsa kapınızın önünde Ben onu bile duymuyor gibiyim. Bu şehirden gidiyorum Gömerek geceyi içime Sabahın hüznünü beklemeden Gidiyorum bu şehirden.
85 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.