Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Arkaik toplumlarda hiçbir şey boşuna söylenmezdi. Bugün hâlâ, hiç düşünmeden, temenni mahiyetinde bir nezaket cümlesi söylediğimizde, genelde bunun bir büyüye ya da dinsel eski bir formüle dayandığını bilmeliyiz. Oysa, temenniler eskidikçe duaya dönüşerek kutsal hale gelirler.”
Roux, Altay Türklerinde Ölüm, s.190
"Altaylıların atası çoğu kez bir hayvandır. Böylece atalara tapma hayvanlara tapmayla özdeştir."
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Gerçekte, Altaylılar savaş sırasında ölmeyi tercih ediyorlarsa, burada belki de psikolojik bir neden görmek gerekir: Bozkırların göçebe insanları esas itibariyle savaşçıdır. Bununla birlikte, çok eskilerde kanıtlanan ve tarih boyunca bazı değişikliklere uğrayan, fakat yine de tamamıyla kaybolmayan bir gelenek bizi başka bir yöne sürüklemektedir. Tam güçlüyken ölmeyen insan zamanla ihtiyarlar ve çöker. Gücünü kaybetmek onu endişelendirir. Aslında iyileşeme denilen her tür hastalık bir tür “ölüme mahkumiyet ve bir kirlenmedir.”
Kültürün belli bir düzeyinde, soyutlamanın mevcut olmadığı ve bizim için aslında soyut olan bir şeyin somut bir şekilde gösterilmesine ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir.
352 syf.
·
Puan vermedi
Ünlü Fransız Türkolog Jean Paul Roux'nun genel anlamda Altay kavimleri özelde ise Türkler (Tukiular, Hiongnular, Huan Huanlar...)'in ölüm, ruh ve ölümden sonrası ile ilgili düşünceleri, cenaze törenleri ve mezarları ile ilgili detaylıca bilgi bulabileceğiniz akademik bir başyapıt.
Altay Türklerinde Ölüm
Altay Türklerinde ÖlümJean Paul Roux · Kabalcı Yayınevi​ · 201035 okunma
16. ASIR ŞAİRLERİNDEN EDİRNELİ NAZMÎ Türkiye’de Osmanlı sülalesi hâkim olduktan sonra(1) acem taklidi divan edebiyatının kuvvetle yayılarak milli dil ve kültürümüzü şiddetle tehdit etmesi üzerine on beşinci asrın sonlarında Türkiye’de bir dilde milliyetperverlik cereyanı baş gösterdi. Aruz vezniyle olmakla beraber, yalnız Türkçe sözler ve hatta
Reklam
GERCEK DİN KÖKTENGRİ SONRASINDAKİ ÜTOPİK VE SEMAVİ DİNLERİ ( 1 ) Bütün bu ikili tipolojik tasnifleri Türk din tarihine uyguladığımız zaman bu tasniflerin Türk din tarihinin iki dönemine uygun düştüğünü ve bu dönemleri karşıladığını görürüz. İşte bu tasniflerden hareketle biz, Türklerin dini tarihinin ilk dönemini “Geleneksel Türk Dini“, ikinci
Yenisey Yazıtları'nda bile bir metinde şöyle denmektedir: Bu dünyaya insan olarak geldiğime ve buradan ayrıldığıma göre her şey yolunda demektir. Uygurlara gelince, onlar yıldırım düştüğünde göğe doğru ok atar, bulundukları yerleri terk eder ve kulübelerini daha uzağa taşırlar.
Cengiz Han’ın Belgütey Noyan adındaki bir generali şöyle der: “Eğer hayattayken insanın sadağı bir yoldaş (P. Mostaert’e göre bir düşman) tarafından alınırsa, hayatta kalmanın ne anlamı var?”
Sayfa 292 - Moğolların Gizli Tarihi (Belirtilen ifadenin 190 numaralı paragrafta geçtiği yazmaktadır.)Kitabı okudu
Dilbilimsel açıdan Altay toplumları üç gruba ayrılır; bunlar, daha önce saydığım üç büyük aileye mensuptur: Türkler, Moğollar ve Tunguzlar
Geri15
85 öğeden 76 ile 85 arasındakiler gösteriliyor.