Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Altun silsile
31 – MUHAMMED MAZHAR-İ ŞAN CAN-I CANAN (K.S.) Tarih: 1832-1883 Silsile-i Saadatın otuz birinci halkasıdır. Şeyh Mazhar-ı Îşân Can-ı Cânân (k.s.) Hazretleri, Şeyh Habibullah Cân-ı Cânân (Ahmed Saîd) Hazretleri’nin kıymetli oğlu olup, büyük babası Hafız Ebû Saîd Sâhib’in halifelerindendir. Hicret’in 1248’nci (M.1832) yılında Hindistan’ın (Lekhenva) köyünde doğmuştur. “Mazhâr-ı Muhammed” doğumlarına tarih düşmüştür. Büyük babası Ebû Saîd Müceddidî Hazretlerinden 7 yaşında iken Tarîkât-ı Aliyye’yi ahzetmiş, 15 yaşında Kur’an-ı Kerîm’i ezberlemiş ve 20 yaşında da Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye’den icâzet almıştır. Büyük babasının da sohbetlerinde bulunarak (Kaadiriyye, Sühreverdiyye, Çeştiyye ve Kübreviyye) tarîkatlarından da icâzet almışlardır.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
OLMAMIŞ OLDURUCULARIN SAHTELİKLERİ!
- "Kumandan’ın son eseri, Ölüm Odası’nın 6 ay kadar önce 5. Cildi çıktı. Yanlış bilmiyorsam birkaç cildi daha olacak. Burada şunu söylemem gerekir ki, bu çok özel bir eserdir. İbda’ya yeni başlayanlara veya dışarıdan anlamaya çalışanlara hemen hiçbir şey anlatmaz. Belki ruhî bir tad verir, bunu bilemem. Ama çoğunluk onu sıkıcı bulup
Reklam
Altun silsile
32 – SALAHUDDİN İBN-İ MEVLANA SİRACÜ’D-DİN (K.S.) Tarih: 1843-1910 Buhâra’lıdır. Şeyh Mazhar İşan Cân-ı Cânân (k.s.) Hazretlerinin en büyük halifesi idiler. Silsile-i Saadatın dokuzuncu büyük rütbesi ve otuz ikinci halkasıdır. Devamlı istiğrak halinde, zamanın kutbu ve tayyi mekân sahibi idiler. Sabah namazlarının ekserisini, bu sûretle yani tayyi mekân ile Kâbe-i Muazzama’da kılarlardı. Mekke Şerîfi Hüseyin’in İngilizlerle anlaşarak Osmanlı İmparatorluğuna ihanet ettiği Birinci Dünya Harbi yıllarında, Salahuddin İbn-i Mevlâna Süracüddin Hazretleri, son haclarını îfâ etmek üzere Mekke-i Mükerreme’de bulunuyorlardı. Şeriflik iddiasındaki bu hâin, kendilerinin pek çok kerâmetlerini duymuş ve itibar edilir bir zât olarak tanımıştı.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
Silsile-i Aliye
İşte her dalından binlerce kol ve budak fışkırmış olan erenler ağacının bozulmayan halkalanışı «Silsile-i Zeheb» Altun Silsile: Ebu Bekr O'ndan aldı ve sırasıyle biri öbürüne verdi: Selman-ı Farisî... Kasım bin Muhammed bin Ebu Bekr... Cafer-i Sadık... Bayezid-i Bestamî... Ebülhasan-ı Hirkanî... Ebu Ali Farimedî... Yusuf-ü
Silsile-i Aliye;Alim ve evliya olan zatlar, yetiştirdikleri ve artık başkalarını yetiştirebilecek hale gelen talebelerine, halifelik ve icazet verirler. Sonra onlar da talebe yetiştirip, onlar da yetişen talebelerine böyle icazet verirler.Kitabı okudu
O NURA GÖRE
Bir bedahat şivesiyle kavrıyoruz ki, Sahabî, kendi nefsine göre değil, o nuru görmüş ve ondan bir zerre kapmış olmaya göre kıymetleniyor. Bu kıymet, Nebîlerden sonra, bir atlayışta insanoğlunun en üstünü olmak değeri... Ölçü: «-Velinin en büyüğü, Sahabînin en küçüğü olan Vahşi’nin ayak tozu bile değildir.» Bu ölçü «Altun Silsile» büyüklerinin... Şimdi O'nu gören müslümanın, bir atlayışta nereye çıktığı keyfiyetinden, O’nun ne olduğunu düşünmeğe geçiniz. O’nu bir kere gören çoban, en varılmaz mâna stratosferine çıkmış velîden üstün oluyor. Hep o Nura göre hesap...
Sayfa 468 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARIKitabı okudu
Altun silsile
27 – ŞEMSÜDDİN HABİBULLAH İBN-İ MİRZA CAN (K.S.) Tarih: 1701-1781 Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Seyyiddir. Silsile-i Saadatın yirmi yedincisidir. İsmi, Şemseddin Habibullah’tır. Babası Mirza Can’dır. Onun ismine izafeten Can-ı Canan denilmiştir. 1701 yılında doğdu. 1781’de şehid edildi. Ceddi, ileri gelen devlet adamlarından olup, Teymuriyye sultanlarına yakınlıkları vardı. Babası Mirza Can, mevki ve makamı terk edip, fakirliği ve kanaati tercih etti. Servetini Allah için fakirlere dağıttı. Kızının nikahı için ayırdığı yirmi beş bin rub’iyye miktarındaki altını, bir dostunun şiddetli bir sıkıntıda olduğunu işitince, tamamen ona hediye etti. Babası, memleketinde, merhameti, üstün ahlakı, insani meziyetlerinin üstünlüğü ile tanınmış bir zattı.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
Reklam
SELEFİLİK ve SELEFİYE...
Selefîlik/Selefiyye, itikadî konularda Kur’an ve Sünnet’in lafzına bağlı olan ve te’vili kabul etmeyen, gelenek ve mezhep karşıtı bir ekoldür. Selefîlik, İbn Teymiyye eliyle kurulmuş olup Vehhâbîler eliyle Suudi Arabistan’da devletleştiği gibi “Yeni Selefîlik” diye aynı çizginin farklı tonlarda devamı söz konusudur. Selefîliğin kurucusu,
Sayfa 14 - 15,16,17,18,19 Kazım Albay, Aylık/Baran Fikir ve Aksiyon Gazetesi, Ocak2023, İkinci Devre, Sayı 11Kitabı okudu
"Takva; akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. Hakk'a asi olmak; ahmakça yapılan işlerin en çirkinidir. Verilen emaneti yerine getirmek; en üstün doğruluk, sayılır. Hıyanet olarak da; en önde yalan gelir." Hz. Ebu Bekir(r.a.) Altun Silsile Kitabından...
Altun silsile
29 – HAFIZ EBU SAİD SAHİB (K.S.) Tarih: 1781-1834 Silsile-i Saadatın yirmi dokuzuncusudur. 1217 (m.1802) senesi Rabî’ul-âhir ayında, Hindistan’da Rampûr şehrine bağlı Mustafaâbâd beldesinde dünyaya geldi. Şeyh Ebû Saîd (k.s.) Hazretleri, daha çocuk iken, sâlih ve kıymetli bir zât olacağının alâmetleri yüzünden okunuyordu. Çocukluğunda, çocuk-ların düşkün oldukları oyun ve eğlenceler ile hiç meşgûl olmazdı. On yaşında Kur’ân-ı Kerîmi ezberledi. Kur’ân-ı Kerîmi güzel ses ve tertîl üzere o kadar güzel okurdu ki, dinleyenler kendilerinden geçerdi. Tecvid ilmini, kırâat âlimlerinden Kârî Nesîn’den öğrendi. Kur’ân-ı Kerîmi ezberledikten sonra, aklî ve naklî ilimleri öğrenmeye başladı. Önemli ders kitaplarını Müftî Şerefüddîn’den okudu. Şâh Veliyyullah Dehlevî’nin oğlu Mevlâna Refîüddîn’den hadîs dersi aldı. Kâdı Beydâvî Tefsîri’ni, Sahîh-i Müslim şerhini de ondan okudu. Sahîh-i Buhârî’yi ise yine Mevlâna Refîüddîn’den, hocası Şeyh Abdullah Dehlevî hazretlerinden ve kendi dayısı Sirâc Ahmed’den okuyup rivâyet ve nakletme icâzeti aldı.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
Altun silsile
26 – MUHAMMED NURÜ-L BEDVANİ (K.S.) Tarih: ?-1723 Muhammed Nurü’l Bedvani hazretleri, evliyanın büyüklerindendir. Silsile-i Saadatın yirmi altıncısıdır. Seyyid olup soyu Peygamber efendimize ulaşır. Türbesi, Hindistan’ın Delhi şehrindedir. Muhammed Nurü’l Bedvani hazretleri, ilmini ve feyzini imam-ı Rabbani hazretlerinin torunu, büyük âlim ve mürşid-i kamil Muhammed Seyfüddini Faruki’den aldı. Onun derslerinde ve sohbetlerinde yetişip icazet aldı. İlimde o kadar yükselmişti ki zamanının yegane âlimi ve rehberi idi.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
Reklam
Altun silsile
28 – ABDULLAH-I DEHLEVİ (K.S.): Tarih: 1745-1824 Seyyid Abdullah Dehlevi hazretleri, Silsile-i Saadatın yirmi sekizincisidir. 1745 yılında Hindistan’ın Pencab şehrinde doğdu. 1824’de Delhi’de vefat etti. Kabri Şâhcihân camii yakınındaki dergahındadır. Allah vergisi çok üstün bir zekaya sahipti. Kur’an-ı kerimi kısa zamanda ezberledi. Dini ilimleri ve zamanının fen ilimlerini öğrendi. Mazhar-ı Can-ı Canan hazretlerinin huzuruna varıp, kendisini talebeliğe kabul buyurmasını istedi. O da: “Sen hoşlandığın bir yere git. Bizim yolumuz, tuzsuz taşı yalamak gibidir” buyurdu. “Ben her şeye razıyım efendim” dedi. “Mübarek olsun” buyurup talebeliğe kabul edildi. Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, 15 yıl sohbetiyle şereflendi. Evliyalıkta yüksek derecelere kavuşunca, mutlak icazet alıp, halifesi oldu.
Çamlıca yayin eviKitabı okudu
Altun silsile
30 – HABİBULLAH CAN-I CANAN (K.S.) Tarih: 1802-1860 Silsile-i Saadatın içinde adı, Habibullah Cân-ı Cânãn’dır. İsmi şerifleri, Ahmed Saîd Sahib (k.s.) tir. Silsile-i Saadatın 28. halkası Abdullah Dehlevî Hazretlerinin halifesi; 29. halkası Hâfız Ebu Saîd Hazretlerinin oğludur. Künyesi Ebü’l-Mekârim, lakabı Sirâc-ül-evliyâ idi. Müceddidî ve Serhendî nisbeti ile anılır. Nesebi, İmam-ı Rabbani Hazretlerine ve Hazret-i Ömer Efendimize dayanır. Bunun için Fârûkî denmiştir. 1217 (m.1802) senesi Rabî’ul-âhir ayında, Hindistan’da Rampûr şehrine bağlı Mustafaâbâd beldesinde dünyaya geldi. Yüksek babalarının terbiyeleri ile küçük yaşta Kur’ân-ı Kerîm’i hıfz ettiler. Babası, Hafız Ebû Saîd, Abdullâh Dehlevî Hazretlerinin hizmetlerinde bulundukları zaman, kendileri henüz 10 yaşında idi.
Çamlıca yayın eviKitabı okudu
59 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.