Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İntihar mektubum
Sevgili tavşancığım, Sana bir şeyler yazmak yerine milyonlarca şey söylemek isterdim ama artık imkânsız galiba. Sanırım seni çok şaşırttım. Senin intihar planlarınla her dalga geçişimde kendi ölümüme kendimi alıştırıyor, korkaklığımı yenmeye çalışıyordum. Bir de öyle bir hayalim vardı ki gerçekleşmesi demek, yeniden doğmuş olmam demekti. Fakat
«benim gibi sessiz sedasız utanarak terk etme sahneyi. »Kitabı okudu
Giden mi suçludur yoksa kalan mı? Kimine göre giden, kimine göre kalan !.. Kimisi gideni kalan göndermiştir der, kimisi giden kalanı hiç sevmemiş. Kim ne derse desin her ikisi de suçludur aslında. Giden kalandan sıkılmış, kalan gidene göz yummuş. Hepsi bu... Belki bu kadar basit değil ama bu kadar net.
Reklam
"Hayatımız göründüğü kadar basit değil ama anlaşılmaz gibi de değil..."
-İnsanlar ne kadar karmaşık. +Bu doğru ama karmaşık değil basit olsaydık insan olmazdık.
Sayfa 218 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 10. Basım, Şubat 2022.Kitabı okudu
“Konfüçyüs, öğrencilerine ders veriyordu. Sınıfa elinde dar uzun bir vazo ile geldi. Tüm öğrencilerin görebileceği şekilde vazoyu havada tuttu. Diğer elinde de bir elma vardı. Elmayı vazonun içinde koyduktan sonra, vazoyu yere bıraktı ve şöyle dedi; Elmayı vazodan çıkarmayı başaran öğrenci, elmayı alabilir. Öğrencilerden biri atıldı ve elini vazonun dar ağzından içeri soktu. Elmayı yakaladı, çıkarmaya çalıştıkça elma elinden kaydı. Bir de elini vazoya sıkıştırdı, bağırmaya başladı: Elimi çıkaramıyorum! Konfüçyüs; Elmayı sıkı sıkı tutmaktan vazgeçmezsen, elini çıkaramazsın. Öğrenci biraz daha uğraştı, elmayı elinden bırakmak istemiyordu; ama sonunda mecburen bıraktı. Elini vazodan çıkardı. Konfiçyus’a sordu: Elmayı vazodan çıkarmanın bir yolu var mı? Konfüçyüs, nasıl olacağını göstereyim dedi ve vazoyu ters çevirdi. Elma kendiliğinden vazonun içinden yuvarlanıp çıktı. Öğrenciler çözümün bu kadar basit olması nedeniyle gülmeye başladı. Konfüçyüs, öğrencilerine elmayı göstererek dedi ki: Göründüğü gibi basit değil, bazen bırakabilmek daha zordur. Eğer bir şeyi zorla tuttuğunuzda, ulaşmak istediğiniz şeyi engellediğini görüyorsanız, o zaman onu özgür bırakmalısınız. Hayatın akışında bazen ulaşmak istediklerinize onları yakalamaya çalışarak değil, onların size gelmelerine izin vererek ulaşabilirsiniz. Bazen en doğrusu olayları kendi akışına bırakıp müdahale etmemektir. Sorunlara bakış açınızı değiştirdiğinizde farklı çözümler bulabilirsiniz.”
Kendini ortadan kaldırmak öyle açık ve öyle basit bir iş gibi görünür ki! Niçin o kadar nadir bir şeydir bu? Niçin herkes bundan kaçar? Çünkü, her ne kadar akıl yaşama iştahını yok saysa da, fiiliyatın sürmesine neden olan hiçlik bütün mutlaklardan üstün bir kuvvettedir; ölümlülerin ölüme karşı sessiz ortaklıklarını izah eder; yalnızca varoluşun simgesi değil, varoluşun ta kendisidir bu hiçlik; her şeydir. Ve bu hiçlik, bu bütün, hayata bir anlam veremez, ama hiç değilse hayatı, olduğu hal içinde sürdürür: Bir intihar etmeme hali.
Sayfa 26 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Giden mi suçludur yoksa kalan mı? Kimine göre giden, kimine göre kalan!.. Kimisi gideni kalan göndermiştir der, kimisi giden kalanı hiç sevmemiş. Kim ne derse desin her ikisi de suçludur aslında. Giden kalandan sıkılmış, kalan gidene göz yummuş. Hepsi bu... Belki bu kadar basit değil ama bu kadar net.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.