"Gerçek vatanseverlik, bireyin onuruna olan inançtan, yalnızca Amerikalılar için değil dünyadaki tüm insanlar için özgürlük ve eşitlikten, evrensel kardeşlik ve iyi niyetten ve bu ülkenin kurulduğu ilke ve ideallere yönelik sürekli çabadan kaynaklanır. " Eleanor Roosevelt/Amerika eski first ladies
"Biz Afro-Amerikalılar hayatımızı bedensel olarak Amerika'da sürdürmeliyiz, tüm anayasal haklarımızı elde etmek için yılmadan savaşmalıyız, ama öte yandan da, düşünsel ve kültürel olarak artık Afrika'ya 'dönmek' için var gücümüzle çalışmalıyız, biz Afro- Amerikalılar için şimdi en gerekli şey budur. Pan-Afrikanizm adı altında aktif bir birlik oluşturma zamanı gelmiştir artık bizim için."
Sayfa 682 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
.... Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır. Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur. Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır. İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Mükemmel bir sistem kurmuşlar kuş beyinli Amerikalılar. Ne olursa olsun tek kazanan onlar. Dünyanın en iyi tüccarları. Ahlaktan bu kadar uzaklaşabilmiş tek tacirler sürüsü. Ahlakla aralarındaki mesafe bir dünya rekoru. İyi Hristiyanlar. Amerikan rüyası. Üçüncü Dünya kabusu! Tortuların altındaki dolarlar. Pisliklerin altından çıkan Amerika. Biraz kazılsa toprak görünür aslında. Biraz kaldırılsa dünyanın kabuğu görünür gerçek var olan çıplaklığıyla… Görünür o muhteşem yazı dev harflerle. Bütün kıtaları kaplayan ve hepsinin altına kazınmış olan: MADE İN USA…
Aslında, İsrail'in kuruluşu, diasporadaki Yahudiler için sorunu daha da alevlendirdi: İkili sadakat suçlamasının kurumsal bir kaynağı da oluşmuştu. Paradoksal olarak, 1967 Haziranı'ndan sonra İsrail, ABD'deki asimilasyonu kolaylaştırdı: Yahudiler, Amerika'yı (aslında "Batı medeniyetini") gerici Arap kavimlerine karşı en ön saflarda koruyorlardı. İsrail, 1967'den önce ikili sadakat demekken, bugün üstün-sadakat anlamına geliyordu. Son tahlilde, ABD çıkarlarını korumak uğruna savaşıp ölenler Amerikalılar değil, İsraillilerdi. Vietnam'daki Amerikan askerlerinin aksine, İsrailli savaşçılar Üçüncü Dünya'daki zıpçıktılar karşısında rezil olmuyorlardı.
Sayfa 40 - Kutadgu YayınlarıKitabı okudu
Amerika itlerinin elinde Esir Olan Bacının mektubu Subhanallah!
Nur bacının Ebu Gureyb’den yazdığı mektubu: Bismillahirrahmanirrahim Allah için bizleri öldürün! Halkıma, Ramadi’nin, Halidiye’nin ve Felluce’nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara… Bu size, AmerikanSiyonist hapishanesi Ebû Garib’ten kardeşiniz Nur’un mektubudur. İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve
Reklam
Soğuk Savaş cidden başlamıştı. 1949 yılında sadece (Batı Avrupa'nın savunmasını ABD'ye veren) Kuzey Atlantik Antlaşması'nın imzalanmasına değil, (Doğu'yla birlikte dünyanın herhangi bir yerine yapılan ihracatı kontrol etmeye yönelik geniş icra yetkileri veren) ABD İhraç Kontrol Kanunu'nun çıkarılmasına da tanık olundu. Böyle bir politikayı yürütmeye çalışırken uygulamada ortaya çıkan sorun, Amerika'nın müttefiklerinin de buna dahil edilmesi ve belli türdeki malların komünist bloka ihraç edilemeyeceğini onların da kabul etmeleri gerektiğiydi. Bu, Soğuk Savaş boyunca çok taraflı bir şekilde Batı'nın ihracat kontrollerini yapan ve ancak 1995'te lağvedilen COCOM'un (Koordinasyon Komitesi) kurulmasıyla hayata geçirildi. 1950'de, Çin'de Mao'nun zaferi ve Kore Savaşı'nın patlak vermesinin ardından, Batı Avrupa devletleri, Amerika'nın komünist ekonomik gelişmenin temelini zayıflatmaya yönelik olarak kapsamlı veya “ekonomik” ihracat ablukası uygulamasını kabul etttikleri için (ve ABD’nin Çin'le ticari ilişkileri tamamen koparmasından) bayağı endişe duydular. Ancak 1954'e gelindiğinde Avrupalılar, Kore'de barışın yeniden tesis edilmesi ve Stalin'in ölümü sonucunda ablukanın daraltılması yahut Sovyet blokunun askerî çabalarını destekleyecek "stratejik” mallarla sınırlandırılması konusunda ısrar ettiler ve Amerikalılar da bu talebi kabul etti.
Sayfa 571Kitabı okudu
Avrupa on altına yüzyılda barbardı. Hıristiyanlık ilk fe­tihlerle yayılıyordu. Avrupa on sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda uygarlaşma durumuna geçti ve ardından yirminci yüzyılda çöküş dönemine girdi. Amerika Birleşik Devletle­ri kendi kültürel ve tarihsel yolculuğunun yalnızca başında bulunmaktadır. Şimdiye kadar belirli bir kültür oluşturma konusunda yeterli olamamıştır. Dünyanın çekim merkezi oldukça, kendi kültürlerini geliştirecektir. Amerika sağ kanadın Müslümanların hakir gördüğü ve sol kanadın kadın haklarının hakir gördüğü bir yerdir. Bu tarz farklı bakış açıları kişilerin kendi değerleri içinde birbirlerine bağlanmıştır. Ve tüm bar­bar uluslarda olduğu gibi, Amerikalılar kendi doğrulan için kavga etmeye hazırdırlar.
Sovyet Birliği-Yahudiler
Stalin Yalta konferansı ve Hitlere karşı kazanılan zaferin ardından, Haziran 1945'te, Kırım'ın bir cumhuriyet değil, yalnızca idari bir bölge olacağını ilan eden bir emir yayımladı. Stalin Kırım'da Yahudi Cumhuriyeti kurulmasını öngören plandan açıkça vazgeçmişti. Stalin savaştan sonra başka planlar içine girmişti artık gündeminde siyonist harekete sızmak vardı. 1945'in sonuna doğru Stalin'in Kırım'da kurulacak Yahudi cumhuriyeti konusunda verdiği sözü tutmayacağı anlaşılınca, İngilizler ve Amerikalılar Filistin'de Anglo-Amerikan komitesini kurarak, Sovyetler Birliği dışarıda bıraktılar. Filistin meselesi Sovyetler bile olmadan karar bağlanacaktı. Stalin İngilizler ve Amerikalıların Filistin konusunda aldığı ortak tutum karşısında yalnızlaştığını düşünüyordu. Filistin ajan gönderme ve yahudi gerilla örgütlerine silah sağlama emri aldığımız zaman, görünür de Yahudilere yardım etmemize karşın, asıl amacımızın Siyonistlerin siyasi ve askeri yapılanması içinde kendi şebekemizi oluşturmak olduğunu anlamıştım. Yahudioer bağımsızlıkların peşindeydiler ve Amerika ile derin ilişkileri içindeydiler. Bize Doğu Avrupa ülkeleri kadar bağlı olmayacaklardı ancak yine de bölgede varlık göstermenin önemli olduğunu düşünüyorduk
Sayfa 318 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
"Ama akıllı biri gibi yaşıyorum. Mussolini tepedeyken faşisttim. Mussolini indirildiğine göre artık anti-faşistim. Almanlar, bizi Amerikalılara karşı korurken Alman taraftarıydım. Şimdi Amerikalılar burada ve bizi Almanlara karşı koruyor; bu yüzden fanatik bir Amerika taraftarıyım. Seni temin ederim, öfkeli genç dostum sen ve ülken İtalya' da benden daha sadık bir taraftar bulamaz, ama ancak İtalya' da kaldığınız sürece." "Ama sen bir döneksin! Akıntıya göre kürek çeken birisin! Utanç verici, vicdansız bir fırsatçısın!"
Sayfa 328Kitabı okudu
754 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.