Öylesine sıradan başladı ki… Ama sayfaları çevirirken “ne olacak, neden,nasıl,niye böyle oldu, böyle olmaz ki” soruları at başı yarışıyordu.
Kim yaşadıklarından dolayı kimi zaman “Amok koşucusu” olmayı düşünmemiştir ki! (Amok : cinnet geçiren) Bir an kim çıkmıyor ki zıvanadan! Okurken sanki “bu benim!”dediğim o kadar yer oldu ki.
Stefan Zweig’in novela tarzını sevdim ben.(Novella nedir sorusuna yanıt olarak kısa roman veya uzun öykü yanıtı verilebilir. Genellikle roman kadar uzun değil, ancak kısa öyküden daha uzun olabilmektedir. Novellanın kısa öyküden en büyük farkı bir karaktere odaklanmak yerine birden fazla karaktere odaklanabilmesidir.) Eserde doktoru, kadını , genç aşığı, tanıdık , olaya şahit olduk ve bütün macera gözümüzün önünde cereyan etti. Her şey yerli yerindeydi sanki biraz daha uzun olsa olmazdı.
Yavancı bir eseri okumaktaki en büyük handikap çeviridir. Eser çevirisi gayet başarılıydı zevkle okunuyor.