Antik Yunan'dan modern döneme kadar filozofların müzik hakkındaki görüş ve teorileri matematik, sanat ve estetik felsefesi kapsamında dile getirilip ve bu disiplinlere içkin olarak ana hatlarıyla ele alınıyordu.
19. yüzyılda Avusturyalı müzik profesörü Eduard Hanslick tarafından yayınlanan "On The Musically Beautiful" (Müzikal Güzel Üzerine) müzik felsefesinin bilinen ilk detaylı çalışmalarından birisi olarak kabul gördü. Hanslick, bu eserinde sanatta biçimcilik akımına paralel düşünceler ışığında müzikte biçimciliği savunmuştur. Yani bir müzik eserinin estetiği onun biçimlerinden anlaşılabilir; anlamı da güzelliği de içerdiği sesler, temalar ve ritmik hareketleri kapsayan bu biçime dayanır. Öyle ki, Hanslick müziği sessel olarak hareket eden biçimler olarak tanımlar. Bu biçimsel öğeler, aynı zamanda bir eserin fiziksel özelliklerini oluşturur. Duygular ise fiziksel özelliklerden sonra gelir yani ikinci plandadır. Bu bakışa biçimcilik denmesinin sebebi de zaten duygulardan, hislerden ziyade biçime, tekniğe önem verilmesinden kaynaklanır.