İşte ben, herkesle aynı hizada ama yine de herkesten ayrıyım. Tüm vücudum hâlâ yaşadığım heyecandan dolay, üzerinden tren geçen, antik, demir bir köprü gibi titriyor. Kendimi hissediyorum. Ama sadece içine bir sey kaçan göz, yaralı parmak ya da ağrıyan diş kendini hisseder ve bireyselligini kavrar. Sağlıklı göz, parmak ve diş âdeta yoktur. Kişisel bilincin bir hastaliktan ibaret olduğu apaçık ortada değil mi?
Belki ben artık (şakakları mavi ve çilli) mikroplar sakin sakin ve maharetle yutan bir fagosit değil de mikrobun kendisiyim, belki de içimizde bana benzer, fagosit gibi davranan binlerce mikrop var..
Sayfa 135 - Ithaki yayınları