"Garip olan şey, insanlar herhangi bir sebepten dolayı biraraya geldiklerinde birbirlerinden nefret etmeye başlayıp birbirlerini aşağılıyorlar. Çünkü herkes kendini seviyor."
"Ben sanki yokum, yaşamıyorum, boşlukta yer kaplamayan bir şeyim. Hiç kimsenin sana ihtiyaç duymaması, baş edilmesi çok zor bir duygu. Ben de daha aşağı birinin gücüyle ayakta durmaktan nefret etmeliyim. İsteğim, bir insanın hayatını doldurmak, ya da değişik hayatları.."
“Çevren nefret, aptallık, bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin, neyi hedeflersin, ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa, nereye kaçarsın, kendini nasıl kurtarırsın, huzuru nerede ararsın?”
Öldükten sonra bilge aptaldan daha fazla hatırlanıp anılmıyor; bunu görerek hepimizin unutulacağı günlerin geleceğini anlıyorsun. Peki ya bilge nasıl ölür? Aptal gibi. Evet, güneşin altında yaptığım her işten nefret ettim, çünkü onu benden sonra gelen adama bırakmalıydım. Ve onun bir bilge mi yoksa bir aptal mı olduğunu kim bilebilirdi? O, çalışmamı ve kendimi güneş altında bir bilge gibi göstermemi yönetip kontrol etme gücüne mi sahip olacak.
Bu da boş gururdur..
"hepimiz bir şey bekleriz. mesela ben, hayatım boyunca bir şeyler bekleyip durdum. bütün hayatım boyunca sanki tren istasyonunda bekler gibiydim, bütün zaman boyunca sanki yaşadığım hayat gerçek değildi de bir tür bekleyişti."
offret-1986
| andrey tarkovsky
Çevren nefret, aptallık, bencillik ve yıkımla sarılıysa nasıl yaşayabilirsin, neyi hedeflersin, ne dilersin? Eğer evin yıkıntılar arasındaysa, nereye kaçarsın, kendini nasıl kurtarırsın, huzuru nerede ararsın?