RAŞA- Çıkasın o dairenin dışına Yezida! Yeter bu zulüm gayrı! Bu çile dolsun artık! Hangi anaya bu çile, bu zulüm reva görülür? Yüreğim dayanmaz artık! Silesin o daireyi gayrı, çıkasın dışarı! Analık hakkımı koyuyem ortalık yere, analık hakkımı koyuyem! Analık hakkımdır bu senden! Bu dileğim analık hakkımdır!
YEZİDA- Ben analık hakkını ödemişem aney, sözünden çıkmamışem şimdiye. Bu benim sevdalılık hakkımdır.
RAŞA- Nasıl bir sevdalılık hakkıdır ki ölümle ödenir Yezida?
YEZİDA- Bu nasıl törelerdir ki sevdayı ölümle ödetir aney?
O mutlu günler geldiğinde kızlar bir yüzük alıp erkeğe evlenme teklifi yapacak, ailelerini "oğlan istemek" için erkek evine göndereceklerdi. Aileler gelin almayacak, damat alacaktı.