İşine aşık , dünü /bugünü/geleceği işi olmuş radyo spikeri Emma'yı 5 yıl önceki kendime çok benzettim. İşi düşünmek kötü bir şey gibi bahsediyorsun aşk olsun diyebilirsiniz. Tabii ki yaşantımızın bir parçası düşünülecek ama kendimizden öne koyarsak ve hak ettiğimiz karşılığı göremezsek , Emma gibi , sıkıntı ama.
Paçoz bir halde haftaiçi/haftasonu kavramı kalmadan kendini işe adamak mesela. İnsan kendinden/sağlığından öne hiçbir şeyi koymamalı. Ben bu durumu , en büyük mutluluğun sağlık olduğunu , acı bir deneyimle öğrendim. Emma'nın ise röportaj yapacağı felsefeci yazar Julian Vascos ile yollarının kesişmesiyle hayatında bir seylerin yanlış gittiği kafasına dank etti daha doğrusu gözü açtırıldı. Yazar ; Emma'nın bu kendinden geçmiş halini , yüzündeki mutsuzluğu görünce bir seylerin ters gittiğini anlar ve bir nevi bunu ona da göstermek için Emma'yı yeni kitabı öncesinde çıkaracağı 100 soruluk anket broşürünü cevaplamaya davet eder. Bu teklifi kabul etmesiyle başlayan süreçte Emma anket sorularını cevaplandırırken her hafta 1 tane olmak üzere toplam 9 tane aktivite iceren e-posta alır ve burada yazılanları uygulayarak mutluluğa bir adım daha yaklaşmaya başlar. Bitmesine 60 sayfanın kaldığı kitabı okurken siz de benim gibi herbir e-postadaki aktiviteleri yaparken , soruları cevaplandırırken bulacaksınız kendinizi. Belki de adım adım siz de kendinizi bulacaksınız. Şimdiden keyifli okumalar , pardon keyifli yolculuklar:)