Bugün çok çalkantılı bir ruh halindeydim, gerçi hâlâ öyleyim. Böyle nasıl desem, çok üzgünüm. Çok ağlayasım geliyor ama ne kadar ağlasam üzüntüm o kadar çok artar gibi geliyor. Sanki böyle boğazımın ortasında koca bir ateş topu var, konuşmaya çalıştıkça büyüyor. Öyle ağır bir üzgünlük, anlam veremiyorum. Neyseki ben Eslem Sivrikayayım, sabaha hiçbir şeyim kalmaz.
Gerçek bir aşkın dokunaklı hikayesi. Gerçekten harika bir kitap. Fakat biraz tuhaf. Dürüst olunup mantıklı düşünerek içinden kolayca çıkılacak bir durumun çok farklı boyutlara getirip çocuklukla intikamla ilerletip acıyla ölümle sonlanması ve tabi sonunda pişmanlıklar ve acılar dolu bir hikaye söz konusu.
Neden duygularımızı olduğu gibi konuşup belirtmek varken, hep çocukça ve can yakıcı yolları seçeriz ki? Hiç anlam veremiyorum. Ama iletişim kuramayıp her şeyi mahvetmek ve dönüşü olmayan yollara gitmektense, konuşmak ve kendini ne istediğini bilip ifade etmek aslında çok daha kolay olmalı.
Yazarın anlatım tarzı çok akıcı ve romantikti tabi. Okumayan varsa tavsiye ederim. Etkileyici akıcı bir kitap.
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Venedik Yayınları · 201817,9bin okunma
Tıpkı bazı atasözlerine anlam veremediğim gibi, kendi insanlarımdan bazılarının yüzlerine de anlam veremiyorum. Çünkü o resimler delice şeyler anlatır.
Ben bu dünyaya acı çekmek için gelmişim
Yaşadıklarıma bakıyorum
Anlam veremiyorum
Hiçbir açıklanabilir yanı yok
Şimdi ölsem kimin haberi olucak ki
Yaşasam kime ne yararı olucak
Bu zamana kadar olmadı
Karşındayım Allahım eğdim başımı
Hükme boyun eğdimya ben
Öldür işte beni
İkinci Dünya Savaşı dönemleri…
Naziler ve Fransızların savaşı…
İnsanların birbirlerine karşı bitmeyen düşmanlığı, nefreti…
Savaşın ortasında hayata tutunmaya çalışan iki kız kardeş…
Nazilerin o dönemki zulmünü hepimiz az çok biliyoruz aslında. İşte bu savaşın iç yüzünü, sefaletini, işkenceleri bu kitapta bizlere sunmuş yazar hem de acı bir