Akşamsı ve baş aşağı
Bir yol önümde benim.
Daha dün yalvarırdı aşığım,
Derdi; "Unutma sevgilim"
Şimdiyse yalnızca rüzgar sesleri
Ve bir de naraları çobanların,
Coşkun dağ servileri
Başucunda berrak pınarların.
O kısa veda türküsünü söylüyordu.
Ölümün yıldızı üstümüzde dolanıyordu.
Günahsız ülkem acıdan kıvranıyordu,
Kanlı çizmelerin altında
Kara vagonun kara hücrelerinin tekerleri altında.
Az önce bir Anna Ahmatova şiiri tarafından, göğsüme tam yedi bıçak yarası aldım ölmedim. "Sen ve ben acıdan bir dağız, sen ve ben bu dünyada bir daha hiç karşılaşmayacağız." Bazı aşkların kaderi budur. Bazı kavuşmalar mahşere kalmaz, bazı kavuşmalara mahşerde bile gerek kalmaz.
Gregor( Ali Bayam)