Yüreğim, alabildiğine yorgunsun.
Duyuyorum ağır ve sessiz vurduğunu...
Ben okudum, biliyor musun,
Ruhların ölümsüz olduğunu.
Anna Ahmatova'dan okuduğum üçüncü şiir kitabı ve en beğendiğim bu kitap oldu. Yazar'a dair yazmış olduğum genel incelememi ❝#221182470❞ buradan okuyabilirsiniz. Tekrara düşmemek için burada yeniden değinmeyeceğim.
Anna Ahmatova 20.yy Rus edebiyatının önemli kadın şairlerinden birisi, bu kitapta ise
Anna Ahmatova, duygu yoğunluğu oldukça fazla isyan yüklü ama bir o kadar da bu isyanı naif ve kendi üslubuna has bir edebi özgünlükle kaleme dökmüş şiirlerini. Yazarın bir kitabı okunacaksa bu kitabı okunmalı diye düşünüyorum.
» ᴋɪ̇ᴛᴀᴘᴛᴀɴ ʙɪ̇ʀᴋᴀᴄ̧ ᴀʟɪɴᴛɪ «
Ne acı çekmek, ne öçtür benim muradım.
En son ak tipilerde bırak öleyim.
Herkes çeker bu yeryüzünde
Aşkın acısından neyse payı.
"Herkes gitti, ve kimse dönmedi"
𝕾𝖔𝖓
Bense onsuzum... ölüyorum.
Kitabın ilk birkaç şiiri beni üzse de sonradan gelen şiirler, içimi rahatlattı diyebilirim -yarıda bıraksaydım ayrı üzülürdüm herhalde- Şairimizin yumuşak bir aktarışı var orta kahve desem yeridir. Şiir arşivinizde bulunmalı diyerek incelememi sonlandırıyorum.
İyi şiirler dilerim.
Sanıyorum artık bir insan
Sesi duyulmaz burada,
Yalnızca bir rüzgar taş çağdan
Vuruyor kara çıkrıklara
Ve anlaşılan , kaldım ben
Bir başıma bu göğün altında
Sanıyorum, artık bir insan Sesi duyulmaz burada, Yalnızca bir rüzgâr taş çağdan Vuruyor kara çıkrıklara. Ve anlaşılan, kaldım ben Bir başıma bu göğün altında