196 syf.
9/10 puan verdi
Merhaba sevgili kitap dostlarım nasılsınız? Bugün sizlere sevgili yazarımız
Abdurrahman Yücesoy
Abdurrahman Yücesoy
kaleminden KATİL 2419 kitabı ile geldim. Bilimkurgu, gerilim dolu ve sürükleyici bu eseri gerçekten çok severek okudum. Kesinlikle okuyun der fazla spoi vermeden kitaptan biraz bahsedeceğim. #kitabınkonusu Seda ve Selin beraber yaşayan, birbirlerine oldukça zıt
Katil 2419
Katil 2419Abdurrahman Yücesoy · Esinti Yayınları · 202453 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
YABANCI
“Bugün ‘anne’ öldü, belki de dün. Bilmiyorum.” diye başlayan bir kitap… “Anne” diyor cümlede, hatta tüm kitap boyunca, hiç “annem” diyemiyor. Çünkü onun gözünde hiç gerçekten annesi olmamış ki. Haber geliyor, annesinin ölüm haberi. Gidiyor ama hiç gitmemiş gibi davranıyor, insanların ona bakış açısı bu yönde en azından. Belki de gitmese daha az dikkat çekerdi. Annesinin ölüsüne bakmak istemiyor, hatta tabutun yanında gereğinden fazla rahat ve soğukkanlı davranıyor. Cenaze oluyor, bitiyor. Meursault artık işlerine geri dönüyor, sonuçta hayat devam ediyor. Bir süre bu soğukkanlılığını okuyoruz, hatta annesinin cenazesinin ertesi günü Marie ile sevişmelerini, sevgili oluşunu okuyoruz. Sanki hiç annesi ölmemişçesine. Daha sonra Meursault işlediği bir suçtan ötürü yargılanıyor. Mahkeme boyunca işlediği suçtan ziyade annesinin ölümüne verdiği tepki konuşuluyor. Meursault bunum nedenini sorguluyor. Yargıçlar ise annesinin ölümüne hiç tepki vermeyen bir insanın çok büyük bir rahatlıkla her türlü suçu işleyebileceğini söyleyerek açıklıyorlar bu durumu. Ama zaten Meursault hiçbir zaman işlediği suçu reddetmedi ki, sadece umurunda değil. Yeterince hiçbir şeyi umursamıyor, hiçbir şey umurunda değil onun, ona hiçbir şey fark etmez gibi sanki. Tabii mahkeme sonucu Meursault idam cezasına çarptırılıyor. Cezayı aşdıktan sonra da Meursault’un yaşadığı içsel sıkıntıları ve hesaplaşmaları ile okuyoruz. İnsanın önce kendine sonra çevresine en sonunda da neredeyse her şeye yabancılaşmasını çok başarılı bir şekilde okuyoruz kitapta. Camus tekrar tekrar şans vereceğim bir yazar.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021112,9bin okunma
Reklam
512 syf.
·
Puan vermedi
... +239
They see me whirlin’ They hatin’ Kitabımı yazmama ilham olan kitaptır. “Kutsal Canavarı(ımız) Devlet”’e dair safsataları hukuk, felsefe, ekonomi ve sosyolojik açıdan eleştirip temellendirmemi sağladı. 3 yıl sonra bayinizden ısrarla isteyiniz. Illuminati, George Soros, Immanuel Tolstoyevski, annem ve Dublin 5’taki tekel bayi sponsorlarıma sonsuz teşekkür ederim.
Safsatalar Ansiklopedisi
Safsatalar AnsiklopedisiImmanuel Tolstoyevski · Epsilon Yayınevi · 2020823 okunma
110 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanın iç dünyası
Kitap boyunca Camus'nün absürdlük ve varoluşçuluğa ilişkin felsefi ilkeleri açıkça göze çarpmaktadır. Özünde absürtlük, insanlığın anlamsız ve irrasyonel bir evrene anlam ve rasyonellik empoze etmeye yönelik nafile çabasını ifade eder. Bu kavram, romanın ana karakteri Meursault'nun davranış ve düşüncelerine de yansımaktadır. Dış dünyası, bazen oldukça ayrıntılı olsa da, fiziksel çevresinin duygusuz gözlemleri tarafından yönetilir. Bu durum kitabın ilk iki cümlesinden sonra netleşir: "Annem bugün öldü. Ya da belki dün, bilmiyorum."
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2021112,9bin okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Bozkırda doğan bir Güneş
Her şey dedemin adres defterini bulmamla başladı. Çocukluğumdan tanıdığım o isim ve ardında Almanyanın bir köyüne ait olan telefon numarası yazılıydı. Neşet Ertaşın bundan seneler öncesinde hakkın rahmetine kavuşmuş olduğunu bilsemde, telefonumu alıp o numarayı aradım. Yanıt yoktu. Ne umduğumu bilmiyordum, Neşet Babanın bana seslenmesini mi? Bir daha da denemedim, “garip yolcunun” Sevgiliye kavuştuğunu tüm hücrelerimle anlamıştım o an. Neşet Ustanın benim hayatımda küçüklükten beri çok başka bir yeri vardır. Kendisi Dedemin en sevdiği müzisyen, Dedemle arkadaş olan, annem ve babamın düğününde türküleri ile oradaki insanları neşelendirirken hüzne düşüren, düşürdükçe insanların Rahmeti bol olandan gelip, ona giden bir yolculukta olduğunu hatırlatan, Neşeti o. Dedemin küçüklüğümde beni yanına alarak türkülerini “çığırdı” ve küçükken Neşet Babayı Dedem sandığım, benim için halkla bu kadar iç içe bu kadar halktan biri olduğunun ispatıydı, namı değer “Son Aşık”. Roman şeklinde yazılmış bir hayat hikayesi diyecektim, ama bu zaten bir roman gibi geçen bir hayatın hikayesiydi. Kitapta sadece Neşet Ertaşa değil, Abdallık, Hacı Bektaş-ı Veli, Türküleri ile Rahmana olan aşkının hikayesi ve daha fazlası anlatılmaktadır. Namını anlatmaya ne kelimelerim yeter, nede buna bir gereklilik var. Kırşehirden tüm dünyaya yayılan Aşkın sesiydi o. Bu kitapta bunu çok güzel, kısa parçalara ayırarak dile getiren ve Neşet Ustaya layık olan bir eser olmuş. Rabbim bu, insanı mal mülk için değilde, yaradandan ötürü, insanı insan olduğu için seven insanı Cenneti ile mükâfatlandırsın İnşallah.
Aşkın Son Ozanı
Aşkın Son OzanıSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 2021195 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba sevgili kitap dostlarım bugün sizlere sevgili yazar
Abdullah Altunkup
Abdullah Altunkup
kaleminden KUNDAKTAN GELEN SES "Annem" kitabı ile geldim. Yazarın sıkmayan ve akıcı diliyle keyifli ve duygusal bir okuma yaptım biraz bahsedeceğim sizlere tavsiye ederim. #kitabınkonusu Yazar Coğrafya kader midir? Şeklinde bir soru sormak istediğini bu soruyla çok
Kundaktan Gelen Ses
Kundaktan Gelen SesAbdullah Altunkup · Esinti Yayınları · 20249 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.