bu kitabı arkadaşımla birlikte fuardan almıştık. Ama bir türlü okumaya fırsat bulamamıştım. Dün gece başladım ve yaklaşık beş yüz küsur sayfayı dört beş saatte okudum. Ve gerçekten ama gerçekten çok, güzeldi.
Öncelikle belirtmek istediğim iki nokta var,
Birincisi ben yazarla ilk defa tanıştım.. Elimde şuan Bülbül isimli eseri var ama okumaya henüz hazır değilim..
İkincisi ben hep bu romantikli-aşklı-dramlı günümüz romanlarına-dizilerine-filmelerine burun kıvıran bir insandım. Bad boy hikayeleri sizi de sıkmadı mı ama? Ama bu kitap, bu yazar deyim yerimdeyse beni tarumar etti. İlk sayfalarda yine bir sen Bihter Zİyagilsin aptallık etme!! Havasında ağlamamaya direndiysem de son iki yüz küsur sayfada artık kendimi tutamadım.
Yazarın kalemine resmen hayran kaldım! Bu kadar dramı ve aşkı bir arada tutup ama romanın akışını çok güzel koruyabilen okuduğum nadir yazarlardan oldu. Bu düşüncem belki de duygusal boşlukta olduğum için bu kadar yoğun olmuştur bilemiyorum ama okuduğum her yorumcu benim gibi hissetmiş.
Kitabın konusuna çok fazla girmek istemiyorum -spoiler korkusuu- Gece Yolu’nda yaşanan dramatik bir olayı anlatıyor.
Lexi ve Jude, kadın olmanın zorluklarını bir kez daha bizlere gösteriyo. Aşkı, dostluğu, aileyi, acıyı…
Ama kitapta hayran kaldığım -biliyorum kızlar Zach biliyorum..- karakter Miles oldu. Mükemmel bir baba ve bence mükemmel bir eş! Resmen sabır abidesi..
Okumadan önce selpakları depolayın! Benden söylemesi.
Gece YoluKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20153,928 okunma
